Mahkemece dosyaya ibraz edilen temlikname uyarınca davaya konu alacağın belirtilen miktara kadar olan kısmının adı geçen davacıya temlik edildiği ve anılan tarafın temlik edilen miktar uyarınca davaya davacı sıfatıyla kanunen taraf olduğu dikkate alınmaksızın karar başlığında davacı olarak sadece temlik eden kişiye yer verilmesinin, temlik alan kişinin davacı olarak kararda yer almamasının doğru olmadığı-
Alacak davası bozma ilamına uyularak-
Haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların ödetilmesi istemine ilişkin davada, yangınla mücadele ve yangın riskine neden olabilecek yapılaşmaları önlemek, kamu yasaları uyarınca belediyelere verilmiş kamu görevleri arasında olup bu görevin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinin, belediyelerin hizmet kusurunu oluşturduğu- Hizmet kusuru dolayısıyla uğranılan zararların ödetilmesi isteklerinin "tam yargı davası"nın konusunu oluşturduğu ve İYUK mad. 2/1-b gereğince idareye karşı, idari yargı yerinde açılması gerektiği-
Mahkemenin yetkisiz olduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılması talebinin İİK'nın 265'inci maddesi çerçevesinde incelenmesi gerekeceği-
Davacının stajyerlik sözleşmesine istinaden davalı tarafa ait iş yerinde çalışırken, ölümüyle gerçekleşen olayın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından iş kazası olarak kabul edildiği anlaşılmakla; görevli olan mahkeme, İş Mahkemesi midir yoksa, davacı ile davalı arasında bir iş sözleşmesi mevcut olmadığı gerekçesiyle İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre genel mahkemeler midir-
İşyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin davada, davalı, sigorta şirketi olup, davacının tazminat talebinin nedeni, davacı kiralayan ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı (kiracı) arasındaki kira ilişkisinden kaynaklandığından, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İtirazın, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede, sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmesinin gerektiği, İcra Müdürlüğü'nün işlemi ile satış bedeli ile ilgili paylaştırma yapıldığı halde, sıra cetveli düzenlenmesine yer olmadığına karar verildiği, bu paylaştırma işleminin sıra cetveli niteliğinde olduğu, ancak alacağın niteliği ve zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tartışmalı olduğundan, yani itiraz alacağın esasına da yönelik olduğundan İcra Mahkemesi’nin davaya bakmaya görevli olduğu-
Alacaklının başvurusunun, İİK'nun 67. maddesine dayalı bir itirazın iptali davası olduğu, itirazın iptali davasının ise, anılan madde uyarınca, genel mahkemece, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuçlandırılması gerekeceği, yani görevli mahkemenin alacağın niteliğine ve miktarına göre asliye ticaret mahkemesi olduğu-
3. HD. 01.10.2018 T. E: 2016/21543, K: 9321-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.