Para cezalarının artan enflasyona göre uyarlanması sırasında hata yapılabileceği, reddi hakim talebinin reddi için nadiren para cezası uygulayan hukuk hakiminin bu tür hesabı bilmemesinin mazur görülebileceği- HUMK'un 36/4.maddesinde para cezasının ret talebinde bulunandan alınmasına ilişkin hükmün, Yargıtay içtihatlarıyla avukat yerine taraftan alınacağı kabul edildiğinden; bu durumun hakimin açık bir yasa hükmüne aykırı hareket ettiğini göstermeyeceği- Hakimi ret dilekçesi başlığında kızlık soyadını taşıyan hukuk bürosunun antedinin bulunduğu, hakimi ret talebini içeren dilekçede adı yazılı davacının bu dilekçede imzasının bulunmamasına rağmen adının yer alması ve “ederiz” şeklinde çoğul ifadeler kullanıldığı, davalı hakimin davacı vekillerinden ayrı ayrı para cezası alınmasına karar vermesinin maddi hataya dayandığı- Ret talebinde imzası bulunmayan kişiden para cezası alınmasının sadece vekalet hükümleri nedeniyle mümkün olacağı-
Ecrimisilin, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğinde olduğu; çekişme konusu taşınmazın davacı Belediyeye devredildiğini bilmeyen davalının, önceki malik olan dava dışı kişi ile yapmış olduğu yazılı kira sözleşmesine istinaden çekişmeye konu taşınmazları tasarruf ettiği ve bu kuruma kira bedellerini ödediğinden kötüniyetli olmadığı-
Görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle yargılamanın her aşamasında re’sen gözetileceği, mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflarından birini oluşturduğu her türlü tüketici işleriyle ilgili davaların ancak tüketici mahkemelerinde görülebileceği –
İcra mahkemesince ihtiyati tedbir kararının infazı ile ilgili olarak icra müdürünün işlemine karşı her türlü şikayetin tedbir kararı vermiş olan mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği kabul edilerek re’sen görevsizlik kararı verilmesinin gerekeceği-
-6352 sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerin Anayasaya aykırı olduğuna dair yapılan başvuru üzerine verilen- Anayasa Mahkemesi'nin 04.07.2013 T. E: 2012/100, K:84 sayılı kararı-
TMK'nın 588. maddesinden kaynaklanan davaların taşınmazın aynına (mal varlığına) yönelik olduğu, bu davalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu-
Olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için dosya kendisine gönderilen mahkemenin de kararında karşı yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği- Merci tayini için aranan "iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması" koşulunun henüz gerçekleşmediği anlaşıldığından dosyanın mahalline iadesine karar verilmesi gerektiği-
Kasko sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak istemi-
HMK’nın 177. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, bozma sonrası, maddi ve manevi tazminat-ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabilmesine imkân getirildiği-
Tasarrufun iptali istemine ilişkin davaların İİK.nın 281. maddesi uyarınca genel mahkemelerde görülmesi gerektiği, bu davaların nitelikleri itibariyle de 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda sayılan ticari davalardan olmadıkları-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.