E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine-
İİK'nun 331 inci maddesinin dördüncü fıkrasındaki, "Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kastı ile taşınmaz dışına çıkarılması" eyleminde, sanığın savunması doğrultusunda fabrikada hırsızlık olup olmadığı yönünde zabıta araştırılması yaptırılmadan, sanığın çalındığını iddia ettiği makine ve eklentileri ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunup bulunmadığı merciinden sorulmadan, söz konusu teçhizatın götürülmesi için özel emek ve mesai gerekip gerekmediği hususları araştırılmadan eksik inceleme ile mahkûmiyete karar verilemeyeceği-
Borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye devredilen taşınmazlar yönünden tasarrufların aynı gün yapılmış olması, tarafların küçük bir yerleşim birimi olan Günçalı köyünden olup birbirlerini tanıyıp bilmelerinin kabulü gerekmesi karşısında İİK 280/1 maddesi uyarınca üçüncü kişi davalının borca batık olduğunu ve alacaklılarına zarar verme kastıyla hareket ettiğinin kabulü ile tasarrufların iptaline karar verilmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı- Davalı borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye yapılan tasarruf açısından, tarafların arasında iş arkadaşlığı, akrabalık ve tanışıklık olmaması, kayıtlı değere ipotek miktarı eklenmesi ile ulaşılan meblağ ile keşfen tespit edilen değer arasında bir mislini aşan fark bulunmaması, öte yandan davacı tarafça ızrar kastının ve muvazaa olgularının ispat edilememesi nazara alındığında mahkemece yazılı biçimde bu taşınmaz yönünden red kararı verilmiş olmasının da usul ve yasaya uygun olduğu-
Hizmet tespiti istemi-
Çekin, bir ödeme aracı olup davalının elinde bulunduğu - Davacının bu çekin bedelsiz olduğunu ya da iddia ettiği gibi boş olarak verildiğini ve dolayısıyla anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delille ispat etmek zorunda olduğu- Bu davada ispat yükünün davalıda değil, davacıda olduğu - 11. Asliye Ceza Mahkemesinin sayılı kararıyla davalı hakkında resmi belgede sahtecilik, bedelsiz senedi kullanma suçlarını işlediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de bu karar netice itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir karar olup, Ceza Mahkemesinde dinlenilen tanık ifadeleri bu menfi tespit davasında da ispata yeterli olmayıp 6100 sayılı Kanun'un 200 ve 201 inci maddeleri uyarınca yazılı delillerle ispatlanması gerekir. Bu nedenle ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla "davanın reddine karar verilmesi" gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra dosyasında yapılan araştırmadan borçlunun adresinde bulunmadığından bahisle mernis adresine tebliğ edilmesi, haciz tutanakları borç miktarı, malvarlığı araştırması göz önüne alındığında, kaçak olduğunun görüldüğü, Yargıtay içtihatlarına göre bu nedenle, borçlunun aciz halinin gerçekleşmiş sayılması, gerekeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı istemi-
Hizmet tespiti istemi-
Davacı tanık deliline dayandığından HMK mad. 203/1-a uyarınca gösterdiği tanıkların dinlenildiği ve dinlenilen her iki tanıkta davacının iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunduğu, davalı duruşmaya gelmediği ve davaya cevap vermediği için davayı tümüyle inkar etmiş sayılacağı, uygulamada ve öğretide tarafın isticvabı ile taraf veya vekilinin hakimin müphem gördüğü hususların aydınlığa kavuşturulması amacıyla dinlenmesini birbirinden ayrı tutulduğu, olayda müphem bir husus bulunmadığı gibi, davacı davasını ispatladığından davalının isticvap olunarak kendi aleyhine olan belli bir veya bir kaç vakıa hakkında dinlenmesinin mümkün olmayacağı-
İpotek akit tablosunda belirtilen adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilmeden geri dönmesi halinde, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği—
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.