Güvenlik hizmeti bedelinin ödenmemesi nedeni ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine-
Davalı anonim şirket hakkında açıldığı beyan edilen iflas talebine ilişkin dava dosyasının celbi ile ticaret sicil memurluğundan da sorulmak suretiyle davalı anonim şirketin hükmi şahsiyetinin devam edip edilmediğinin tespiti ile eğer tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması suretiyle bu kişilere dava dilekçesi, karar ve bozma ilamı yöntemince tebliğ edilmeli ve taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
22. HD. 25.02.2019 T. E: 2017/20106, K: 4232-
Davacının yıllık izin ücreti talebinde bulunduğu uyuşmazlıkta, davacının hizmet süresine göre hak ettiği izin hakkının 266 gün olduğu ve 40 gün izin kullandığı sabit olup; ücret hesabının 40 gün tenzil edilerek 226 gün üzerinden yapılması gerektiği- Yargılama giderleri hakkında döküm yapılmadan karar verilmesinin ve davacının yatırdığı harçların iadesi gerektiğinin gözden kaçırılmasının hatalı olduğu- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK. mad. 297 'ye aykırı olduğu-
Sosyal Sigortalar Kanununun Ek 5. maddesinin III. Fıkrası gereğince, gemi adamlarının itibari hizmetten yararlanabilmeleri için çalışmaların denizde seyreden gemide geçmesi gerekeceği, geminin limanda bulunduğu ve seyir esnasında olmadığı zamanda geçen sürelerin itibari hizmetten sayılmasına olanak olmadığı-
Uyuşmazlık; davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre tahsis koşulları yeniden irdelenerek karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..
Davalı tarafından azlin haklılığına dair bir belge sunulamadığı, cevap dilekçesinde azlin davacının ihtarı ile vekalet ücreti alacaklarını istemesine dayandırıldığı azil işleminin haksız olduğu, sözleşmenin sözleşmeye taraf olmaması sebebiyle davalı yönünden uygulanmasının mümkün olmadığı,...tarihli rapordaki Avukatlık Kanun'un 164/4 üncü maddesine göre yapılan hesaplama esas alınarak bozma ilamında dava dilekçesi ekinde yer almadığı halde hesaplamaya konu olduğu belirtilen dosyalar yönünden yapılan hesaplamalar toplam bedelden mahsup edildiğinde (94.821,35-1.500,00-1.500,00) asıl dosya kapsamında davacı tarafça talep edilmesi mümkün vekalet ücreti alacağının 91.821,35 TL olacağı, asıl davada davacının talebiyle bağlı kalındığı, azlin haklı olup olmadığının tespiti ve yine vekalet ücreti miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden alacak miktarı likit olmadığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takip dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin, takip talebinde belirtilen koşullar üzerinden devamına, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin koşulları oluşmadığından reddine, birleşen dosya yönünden, davanın kısmen kabulüne, 52.693,39 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine, karar verildiği- Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle hükme esas alınan... tarihli raporda davalının dosya kapsamındaki avukatlık sözleşmesi ile bağlı olmadığının tespiti ihtimaline göre de Avukatlık kanunun 164/4 uyarınca hesaplama yapıldığı, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, raporda incelenen 23 dosyadan 2 dosya açısından borcun Mahkemece hesaplamadan düşüldüğü, dilekçe ekinde belirtilen 19 dosya açısından vekalet ücreti hesaplaması yapıldığı-
Hizmet tespiti ve işçilik alacakları davasında; davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülebilmesi için hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrı ayrı yürütülmesi gerekeceği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında mı yoksa 5510 sayılı Kanun’un 93/2. maddesi uyarınca mı değerlendirilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.
