Trafik kazasından kaynaklanan desteğin ölümü nedeniyle manevi tazminat istemi-
Salt çalışanların işe alınma ve çıkarılmayla ilgili kriterlerin doğrudan asıl işverence belirlemiş olması, hizmetin asıl işverene ait binada verilmesi ve asıl işverenin ekipmanlarını kullanılmış olması, yardımcı iş niteliğindeki bu işlerde çalışan işçilerin asıl işverenin çalıştırdığı eski işçileri çalışmaya devam ettirmiş olması muvazaa olgusunu ispatlayacak kriterler olmayıp davalılar arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisi kanuna uygun olup muvazaaya dayanmadığı halde, davalı P. Enerji Tek. İnş. Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkındaki davanın reddi doğru olmadığı- Davacının alt işverene işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından ise davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği-
Davalı şirkete ait hastahanede davalı doktorlar gözetiminde çocuk sahibi olan davacıların, "bebeklerin erken doğduğunu, doktor ve personelin ihmali sonucu çocuklarından birinin öldüğünü, diğerinin felç kaldığını" ileri sürerek "maddi ve manevi zararlarının tazmini" talebiyle açtıkları dava reddedilmişse de, benimsenen Adli Tıp Kurumu raporu yetersiz olup davacıların söz konusu rapora itirazları da karşılanmamış olduğuundan, mahkemece, uygulanan operasyon ve tedaviler ile sonrasına ilişkin yapılan müdahalelerle ilgili tüm bilgi ve belgeler, hastane kayıtları, tedavi evrakları, epikriz ve Adli Tıp Raporu da birlikte gönderilerek, Üniversite Öğretim Üyelerinden oluşturulacak, konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davacıların Adli Tıp raporuna itirazları da karşılanmak suretiyle olayda davalılara atfı kabil bir kusur bulunup bulunmadığı konusunda, nedenleri açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Satış esnasında sunulan projede, sözleşmede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemi-
Cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
8. HD. 13.12.2017 T. E: 2016/13893, K: 16724-
Bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının delil niteliğinde olduğu, ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanlarıyla da ispat edebileceği, herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabileceğinden, işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığının araştırılması gerektiği- İşçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönünde bordrolarda ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatının her türlü delille yapılabileceği, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği, işçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanmasını gerektireceği- Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca taktiri indirim yapılabileceği, yapılacak indirimin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre taktir edilmesi gerektiğinden, hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmeyeceği, ancak fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirim yapılamayacağı-
Trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasına dayalı rucüen tazminat istemine ilişkin davada; tazminat, vefat edenin 2/8 kusuru dışında kalan eldeki dosya davacısı ve davalısına ait olan 6/8 lik kusur oranı dikkate alınarak müştereken ve müteselsilen hükmedilmiş olup, 6/8 kusurun karşılığına tekabül eden miktarın tamamı davacı tarafından ödendiğinden, davacı ve davalıya yüklenen kusur oranlarının eşit olduğu dikkate alınarak kendi payına düşenden fazlasını ödeyen davacının davalıdan ödediği miktarın yarısını isteme hakkının olduğu düşünülmeksizin davanın kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-
İcra İflas Kanunu'nun 257/1.maddesi gereğince harçlandırılan dava değeri olan miktarla sınırlı olmak üzere ve davacı tarafından alacağın %10'u oranında teminat yatırılması halinde geçici hukuki koruma niteliğinde ihtiyaten haczine, teminat alınması, kararın infazı, yetkili icra dairesinin belirlenmesi ve ihtiyati hacizle ilgili diğer işlemlerin yargılamanın devam ettiği ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,diğer talebe konu araçlar ise davalılar adına kayıtlı olmadığından araçlar yönünden talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.