TBK.'nun 19. maddesine (muvazaa nedenine) dayalı tasarrufun iptali davalarında borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş ve davacının alacağının 'gerçek bir alacak' olması gerektiği- Davanın TBK.'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı olduğu iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu- TBK.'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amacın, borçlunun yaptığı tasarrufi işlemelerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamak olduğu-
Feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine-
Dosyada gider avansının olmamasının tek başına tebligat yapmama gerekçesi olamayacağı, kaldı ki, gider avansını tamamlatmak üzere de usulüne uygun bir tebligatın yapılmadığı, o halde, mahkemece gerekirse suç üstü ödeneğinden ileride haksız çıkacak taraftan tahsil edilmek kaydıyla, davacıya usulüne uygun yeni duruşma günü tebliğ edilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının savunma hakları kısıtlanacak biçimde, usulüne uygun tebligat yapılmadan dosya işlemden kaldırılıp, üç ay sonrasında da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yurt dışına yapılan görevlendirme kapsamında çalışırken her ne kadar maaş almakta iseler de; yüklenme senedindeki şartların ihlali halinde bu çalışma karşılığı alınan maaş ödemelerinin geri verilmesi yönündeki düzenleme ile başlangıçta angarya yasağı söz konusu değilken, taahhüdün ihlali halinde yurtiçi maaşların geri verilmesi halinde ücret ödenmeksizin çalışmış olma durumunda olacağından yüklenme senedinde maaşların geri ödeneceği yönündeki düzenlemenin bu yönüyle de angarya yasağının ihlali olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar ile destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Hazırlık soruşturması ve ceza yargılaması sırasında, bir kısım davalılar senetteki kişileri araştırdıklarında hayali olduklarını anladıklarını, kendilerinin de dolandırıldığını ifade ettiklerinden, şikâyet hakkının hukuka uygun olarak kullanıldığı ve davacıların kişilik haklarına saldırıda bulunulmadığı-
Mahkemece verilen keşif kararında ve bilirkişi dinlenmesi kararında masrafların yatırılması için kesin süre verilmesi gerektiği – bu süre verilirken kesin masrafların, yapılması gereken işlerin ne olduğu, verilen sürenin yeterli olup olmadığı, kesin süreye uymamanın doğuracağı sonuçların açıklanması gerektiği-
Kaza sırasında 6 yaşında olan davacı küçüğün kaza nedeniyle saçlı deride yüzeysel yarasının, sol gözünde ekimozun ve ödemin oluştuğu bilinerek, küçüğün iyileşme süresi iki hafta olup yaralanmanın maluliyet niteliğinde bulunmadığından, tarafların kusur durumu, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında küçük davacı için hükmedilen 8.000,00 TL 'lik manevi tazminatın fazla olduğu-
Trafik kazasından kaynaklanan geçici/kalıcı işgöremezlik tazminatı, araç hasar tazminatı ve manevi tazminat istemi-
Uyuşmazlık ve Hukuki NitelendirmeUyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında olumlu yetki tespitinin iptali istemine ilişkindir...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.