Kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye isteminde, davalı ticari şirket olup basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olduğundan kiralananın kullanıma uygun halde teslim edilmediğine ilişkin savunmaların icra yargılamasında dinlenemeyeceği-
Davalılardan birinin dava konusu taşınmazı satın aldığı dosya içindeki tapu kaydından anlaşılması durumunda, malik olan davalı tahliye edilemeyeceğine göre taşınmazı satın alan davalı yönünden tahliye talebinin reddi gerekeceği-
İtiraz üzerine 12.03.2014 tarihinde açılan işbu davada dosyaya celp edilen ödeme belgelerinden de, davalı borçlunun hakkında daha önce Bergama 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012 / 1151 sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle icra tahsilatı olarak davada dayanılan icra takibinden önce 26.09.2013 tarihinde Mayıs- Ekim 2013 ayları kirası olarak 2.125 TL ve otuz günlük ödeme süresi içinde ancak dava açıldıktan sonra 19.03.2014 tarihinde K. 2013- Şubat 2014 arası aylar kirası olarak 1.855 TL ödediğinin anlaşıldığı, takipten önce ödenen alacak yönünden istemin reddine, davadan sonra ödendiği anlaşılan alacak yönünden yapılan ödemelerin infazda nazara alınmasına, dava tarihindeki bakiye alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüm alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
3. HD. 29.03.2017 T. E: 1656, K: 4219-
Yasal ödeme süresi içinde faiz, icra masrafları, vekalet ücretleri ve benzeri eklentilerin ödenmemesinin, temerrüdün oluşumunu sağlamayacağı-
Taraflar arasında "kira ilişkisi" bulunmaması ve mahkemece "işgal tazminatı"nın hüküm altına alınmış olması halinde, "kiralananın tahliyesine" de karar verilemeyeceği
Davalı borçluların takibe yasal süresi içinde itiraz etmesi üzerine açılan işbu davada ise mahkeme, davalı kefil yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulü ile itirazın kaldırılmasına, takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermiş ise de, alacağın ret edilen kısmı üzerinden yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı kefil ve davalı kiracı borçlu yararına vekalet ücreti takdir edilmemesinin isabetsiz olduğu-
Davalı kira süresi dolmadan kiralananı tahliye ettiğinden kural olarak taşınmazın yeniden kiraya verilebileceği makul süreye kadar olan kira borcundan sorumlu olacağı-
Kiralanan taşınmazların tahliyesine ilişkin davaların duruşma açılarak görülmesi gerekeceği, dosya üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İlk hüküm kurulurken davanın kabulüne karar verilmişken, direnme hükmü sırasında davanın reddine karar verilmiş olmakla, yeni bir hüküm oluşturulduğu, bu sebeple kurulan bu yeni hükmün incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.