Kira parasının ödenmesi ve tahliye istemli icra takibinin alacaklı yerine –kira sözleşmesini vekil sıfatıyla imzalamış olan- alacaklı vekili tarafından şahsen yapılamayacağı, taraf ehliyeti ile ilgili olan bu hususun kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete tabi olduğu-
İş yeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemi-
Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olmasının, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmeyeceği- Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve Belediyeler dışındaki diğer kamu kuruluşlarına ait kiralanan taşınmaz 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hükümlerine tabi bir yer ise, kiraya verme 2886 s. Devlet İhale Kanununa tabi olsa da bu taşınmazlar hakkında da Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin hükümlerinin uygulanacağı- Sözleşme süre sonunda Türk Borçlar Kanunu'nun 347/1. maddesi uyarınca kiracı tarafından feshedilmedikçe aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılacağından ancak Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarına ilişkin tahliye sebeplerine dayanılmak koşuluyla kiralanan taşınmazların tahliyelerinin sağlanabileceği- Kiralanan taşınmaz Konut ve Çatılı İşyerleri Kirasına tabi olup 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda fesih ve tahliye sebepleri sınırlı şekilde gösterilmiş olup, kiraya verenin bu sebeplerden birine dayanmadan tek yanlı olarak sözleşmeyi feshedip tahliye isteme hakkının bulunmadığı-
Kira parasından, kat malikleri kurulu kararıyla yapılan ortak giderlerin mahsup edilebileceği-
İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için, kiracıya bir yıldan kısa süreli kira sözleşmelerinde kira süresi içinde, bir yıl ve daha uzun süreli kira sözleşmelerinde ise bir kira yılı veya bir kira yılını aşan süre içinde kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtarda bulunulması gerektiği- İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemelerin iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmeyeceği- Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde iki haklı ihtar oluşmayacağı- Önceki malikle davalı arasında imzalanan 01.04.1995 başlangıç, 31.12.1995 bitim tarihli kira sözleşmesi geçerli olduğu, taşınmazı sözleşmeden sonra iktisap eden davacıların, Türk Borçlar Kanununun 310. maddesi gereğince sözleşmenin tarafı olacağı, kira sözleşmesinde, kira bedellerinin her ayın başında peşin ödeneceği kararlaştırılmış olup bu düzenlemenin tarafları bağladığı, davacının; davalının 01.01.2010-31.12.2010 kira yılı içinde iki haklı ihtara neden olduğunu ileri sürdüğü, davacı tarafından 06.07.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde ödeme emri, 06.08.2010 tarihinde tebliğ edilmiş bu icra takibi ile Eylül 2007 - Haziran 2010 tarihleri arası aylara ait kira bedellerinin ödenmesi istenmiş ve kira bedeli 06.08.2010 tarihinde ödenmiş olmakla, yapılan bu ilk ihtarın haklı olduğu, ikinci ihtara konu olan 20.07.2010 tarihli ikinci icra takibi ile Temmuz 2010 yılının bakiye kira bedelinin ödenmesi istenmiş ise de; Temmuz ayı kira bedeli 06.07.2010 tarihinde yapılan ilk icra takibi sırasında sözleşmedeki ödeme gününe göre muaccel olup istenebilecek iken bölünerek ayrı icra takibine konu edilemeyeceğinden bu ikinci ihtarın haklı sayılamayacağı, bu durumda iki haklı ihtar şartı oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Aidat borcunun alacaklısının site yönetimi olduğu, bu borcun ödenmemesi nedeniyle davacının gönderdiği temerrüt ihtarnamesine dayanarak tahliye isteyemeyeceği-
Kefilin sorumluluğunun kira sözleşmesinde belirlenen süre ile sınırlı olacağı ve sorumluluğun uzayan sürede devam edeceğine ilişkin sözleşme hükmünün geçerli olmayacağı-
Dosya asıl borcu yasal otuz günlük ödeme süresi içerisinde ödenmiş olduğundan, kira borcundan sayılmayan faiz icra giderleri ve vekalet ücretinin aynı süre içinde ödenmemiş olması nedeniyle icra mahkemesinden borçlunun tahliyesi istenemeyeceğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Kesin tarih içermeyen tahliye taahhüdünün, geçerli bir tahliye taahhüdü olarak kabul edilemeyeceği-
Kiracının-kiralananın, çıkan yangın nedeniyle kullanılamayacak duruma gelmesi nedeniyle-kira sözleşmesini tek taraflı olarak feshedip edemeyeceği konusundaki uyuşmazlığın icra mahkemesinde çözümlenemeyeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.