İİK.'nun değişik 68. maddesinin son fıkrası gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklının, diğer tarafın talebi üzerine % 40'dan (şimdi %20 )aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekeceği-
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira söz- leşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebileceği- Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi süresiz olarak uzar. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 347. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça sözleşme aynı koşullarla bir yıl uzamış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği, ancak on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebileceği-
25.02.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına ilişkin 6111 Sayılı Kanunun konuya ilişkin 17. maddesinin 25. Fıkrasının (ç) bendinde yasadan yararlanma koşullarının belirtildiği, (d) bendinde ise kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idarelere başvuruda bulunulması ve bu fıkra kapsamında hesaplanan tutarın öngörülen süre ve şekilde ödenmesi şartıyla bunlar için açılan davalar sonlandırılır ve icra takipleri durdurulur hükmüne yer verildiği, Kanun'un bu açık hükmü karşısında davalı borçlunun yasada belirtilen süre ve şekilde başvuru ve ödemelerinin olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-
İntifa hakkı sahibi olmayan çıplak mülkiyet sahibinin tahliye davası açmasının mümkün olmadığı-
Dava dilekçesinde tahliye talebi olmadığı halde talep aşılarak tahliyeye karar verilmesinin isabetsiz doğru- Otuz günlük ödeme süresi dolmadan alacaklı-kiralayanın icra mahkemesine başvurup “tahliye” isteminde bulunmayacağı-
Davacının, yeni maliklerin, eski malikin halefi olarak, eski malikle yapılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracı hakkında haciz ve tahliye istekli takip yapmasında ve itirazın kaldırılmasını talep etmesinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, kiralananın 6570 sayılı yasa hükümlerine tabi dükkân vasıflı taşınmaz olduğu ve yeni malikin, eski malikle yapılan kira sözleşmesini tek taraflı düzenlemiş olduğu bir ihtarname göndererek ve fesih bildiriminde bulunarak sözleşmeyi sona erdiremeyeceği de gözönünde bulundurularak, yasal sürede kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğü ve yapmış olduğu itirazının haksız olduğunun kabulü ile itirazın kaldırılarak, kiralananın tahliyesine karar verilmesinin gerekeceği-
Dosya arasında bulunan tapu kayıt örneğinin incelenmesinde dava dışı şirketin 15 yıl müddetle intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakta olup kuru mülkiyet hakkı sahibinin, taşınmaz maldan başkasının intifa hakkı devam ettiği sürece yararlanma imkanına sahip olmadığından hiçbir suretle tahliye davası açma hakkını haiz olmadığı-
2011 yılı Ağustos kirası sözleşmede belirtilen şekilde ay başında ilk 3 iş günü içerisinde ödenmediğinden muacceliyet şartının gerçekleştiği, bu nedenle mahkemece ödenen kiralar mahsup edildikten sonra kalan kira alacağı yönünden itirazın kaldırılmasına ve gerçekleşen temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümündeki “kiralanan işyerinin herhangi bir sebeple kapatılması durumunda, kiralayanın kira bedeli talep edemeyeceği”- ne dair olan koşulun geçerli olup tarafları bağlayacağı – Kiracı borçlunun “kiralayanın kusurundan kaynaklanan ve sözleşme gereği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle kira borcu olmadığına” ilişkin itirazının dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektireceği-
Davacı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre takibe dayanak yapılan sözleşme hükümlerine göre uyuşmazlığın çözülmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.