Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Davalılar kiralananın anahtarının davacıya teslim edildiğini kanıtlayamadığından, icra takibine dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesi uyarınca davacının kiraya veren, asıl davada davalının kiracı ve birleşen davada davalının ise kefil sıfatı ile sözleşmenin tarafı olduklarının kabulü gerektiği ve bu durumda anahtar teslim edilmediği sürece kiracının, kira bedellerini ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam edeceği-
Borçlu-kiracının süresi içinde icra takibinin yetkisine itiraz etmemiş olması halinde, icra dairesinin yetkisinin kesinleşeceği ve alacaklı-kiralayanın bu icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine başvurarak, 'itirazın kaldırılması ve tahliye' isteminde bulunabileceği
Kira alacağı ile elektrik ve su bedellerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki vaki itirazın iptali ve tahliye istemi-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi-
Kiracı tarafından açılan borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, tahliye tarihi taraflar arasında çekişmeli olduğundan mahkemece kiralananın tahliyesine ilişkin olarak davacının tüm delilleri toplandıktan sonra ve delil listesinde açıkça yemin deliline de dayandığı anlaşılmakla gerekirse yemin teklif etme hakkı davacıya hatırlatılmak suretiyle kiralananın tahliye edildiği tarih tespit edilerek tahliye tarihine kadar olan kira alacakları saptanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı-
Kiralananın erken tahliyesi nedeni ile tazminat istemi-
Temyizen incelenmesi istenen karar, her ne kadar 1.250,00 TL aylık ve 15.000,00 TL yıllık kira bedelli taşınmaza yönelik örnek 13 takibe yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkin olsa da davalı/borçlu tarafından yasal süresi içerisinde 23.12.2022 tarihli yapılan itirazında ayrıca ‘faiz oranına’ da itiraz edildiği, dolayısı ile anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunduğu-
Taraflar arasındaki,mesken niteliğindeki kiralananın kiraya verilmesine ilişkin kira sözleşmesinde, kira süresi ve kiralananın niteliğine göre ödeme emrinde BK 260. maddesinde öngörülen 30 günlük ödeme süresi tanınması gerekirken 6 günlük ödeme süresi tanınmasının hatalı olduğu, yasal içerikli olmayan ödeme emrinin tahliye sonucunu doğurmayacağı-
Davalı kiracının 16.05.2014'de düzenlenen taahhütname ile taşınmazı 01.04.2015 tarihinde tahliye edeceğini taahhüt ettiği- Davacının 02.02.2015 tarihli ihtarname ile kiralananın taahhüt edilen tarihte tahliye edilmesini istediği-, İhtarın davalıya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği-. Türk Borçlar Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca kiraya veren 01.04.2014-01.04.2015 dönemi sona ermeden 13.02.2015 tebliğ tarihli ihtarname ile dava açacağını davalıya bildirdiğine göre, bildirimi takip eden uzayan kira yılı sonu olan 01.04.2016 tarihine kadar dava açabileceği- Bu durumda 15.05.2015 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemi-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.