Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerektiği; kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu- Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi ve bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği- Kiralanan paylı mülkiyete konu ise, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği mülkiyetine tabi ise, tüm ortakların davaya katılmalarının gerektiği; dava hakkına ilişkin bu hususların mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği Davaya konu taşınmazda iştirak halinde bulunan mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrildiği ve bu kararın kesinleşmesi ile keşide edilen ihtarnamenin mecburi dava arkadaşlığı bulunan mirasçılardan birinin olamaması sebebi ile hukuki sonuç doğurmayacağı aynı zamanda bu ihtara dayalı olarak tahliye kararı verilemeyeceği-
Akit yenilendikten sonra, kiracının tek taraflı olarak kira akdini feshedemeyeceği–
Dava konusu taşınmazın davalının murisi adına beyanlar hanesine muhdesatı ile yazımının sağlandığı satış protokolünde zikredilmiş olup, davalının yanı sıra protokolün diğer tarafı olan dava dışı kişilerin de mirasçılar olmasına karşın, icra hukuk mahkemelerindeki tahliye davalarının sadece davalı tarafından açıldığı, elbirliği ile mülkiyet ilişkisi göz önünde bulundurulduğunda tahliye davası açısından bu kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve bu nedenle menfi tespit davasında "tahliyenin durdurulmasına" yönelik ihtiyati tedbir talebinin kabulü gerektiği-
İtiraz yedi günlük yasal süreden sonra yapıldığından takibin kesinleştiği, davacı alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının olmadığı, mahkemece bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davasında, taraflar arasındaki 3 yıllık kira sözleşmesinde sözleşme bitim tarihi itibariyle tarafların fesih hususundaki iradelerini bir ay evvel yazılı olarak bildirmeleri aksi halde sözleşmenin yenilenmiş kabul edileceğinin hüküm altına alındığı, bu hükmün geçerli olup, davacıyı bağlayacağı, davalıya gönderilen yazılı bir ihtar olmadığından kira sözleşmesinin aynı koşullarla 1 yıl süre ile uzadığının kabulü gerekeceği-
Kiralananın tahliyesi ve alacak-
Alacaklı-kiralayan tarafından mahkemeye verilen dilekçede “itirazın kaldırılmasına ve kiralanın tahliyesine” karar verilmesi istenmiş olduğu halde mahkemece sadece “itirazın kaldırılması” na karar verilmekle yetinilip “kiralananın tahliyesi” konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olmasının isabetli olmayacağı-
Davaya konu kira sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzası bulunan davalı kefilin kira borcundan sorumlu tutulabilmesi için, sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihinin ve müteselsil kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini belirten bir ifadenin kendi el yazısı ile sözleşmede yer alması gerektiğinden bu şartları taşımayan kefalet sözleşmesi nedeniyle davalı kefilin borcundan sorumlu tutulamayacağı-
Alacaklının kira alacağının tahsili amacıyla tahliye talepli başlattığı ilamsız icra takibinde -05.07.2014 tarihli 900,00TL, 05.08.2014 tarihli 900,00TL ile ekli kira sözleşmesi içeriğine göre bakiye kalan 1.456,00TL- kira alacağının ve borçlunun tahliyesinin talep ettiği, borçlunun ödeme emrine itiraz etmediği, alacaklı vekilinin icra mahkemesine başvurarak borçlunun 1800 TL ödediğini, bakiye kalan kira alacağının ödemediğini ve borçlunun temerrüde düştüğünü ileri sürerek kiralanandan tahliyesini talep ettiği uyuşmazlıkta, borçlu kiracının, süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediği için, ödeme emri ile istenen kira borcu kesinleştiğinden, İİK. 269/a uyarınca, icra mahkemesince 30 günlük ihtar müddeti içinde takipte kesinleşen kira borcunun ödenip ödenmediğinin incelenmesi gerektiği- "Borçlu ödeme emrine itiraz etmese bile, icra mahkemesinde ödeme emri tebliğinden önceki ödemeleri ileri sürebileceği, icra mahkemesinin ihtarın haklı olup olmadığını inceleyebileceği, bu nedenle ödeme emri tebliğinden önce kira borcunun ödenip ödenmediğinin araştırılması gerektiği" gerekçesiyle direnme kararının ilave gerekçeler ile bozulması gerektiği şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
İşyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.