Davanın esası hakkında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için yeminli mali müşavirler odasından tesbit edilecek üç kişilik bilirkişi marifetiyle dosyadaki belgeler, tarafların mali kayıtları üzerinde yeniden inceleme yaptırılması sözleşmenin kira parasını düzenleyen özel hükmü de dikkate alınarak eksik ya da fazla ödeme olup olmadığı araştırılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra takibine dayanak oluşturan tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmadığı, İİK.nun 275.maddesi ve 04.12.1957 tarih, 11/26 sayılı İBK gereğince alacaklı, imzası ikrar olunsa bile tarihi inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden uyuşmazlığın hallinin yargılamayı gerektireceği-
Davacının, 26.08.2015 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile, ödenmediğini iddia ettiği kira bedellerinin tahsilini istediği; yasal ödeme süreli ödeme emrinin davalı borçluya 28.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak, İİK'nun 269/a maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 315.maddesi gereğince otuz günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden tahliye davasının 08.09.2015 tarihinde açıldığı, bu haliyle, davacı tarafından ödeme süresi beklenmeden İcra Mahkemesinden tahliye isteminde bulunulamayacağından mahkemece tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlu itiraz dilekçesi ile kabul ettiği kısma ilişkin olarak icra dosyasına ödeme yaptığı ve davalı borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük süre içerisinde olacak şekilde “Nisan Ofis Kirası” açıklaması ile ödeme yapıldığı, davacının takip ile kira alacağı ile birlikte kira farkı alacağının da tahsili talep ettiği olayda, raporda eksik ödeme 10.487,00 TL olarak gösterilmiş ise de, bilirkişi tarafından talep edilen dönemler ile itiraza uğrayan alacak kısmı ile sınırlı olarak inceleme yapılması gerekirken sözleşmenin başından itibaren hesap yapılmasının hatalı olduğu- Dava tarihinden önce yapılan ödemelerin de gözardı edildiği, bu haliyle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya yeterli olmadığı- Mahkemece, takip talebi ile istenilen alacak kalemleri göz önünde bulundurularak alacak miktarının belirlenmesi, davalı tarafın 2 aylık ödemelerinin hangi ay kira ödemesi kabul edildiğinin davacıdan açıklattırılması ve davalının ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde ve dava tarihinden önce yaptığı ödemeler ve itirazın kısmi olduğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı borçlu tarafından yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına ilişkin olarak icra hukuk mahkemesine yapılan şikayet istinaf incelemesinde olup kesinleşmediğinden, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin şikayetin sonucu beklenerek, temerrüt olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği dolayısıyla dava hakkının doğup doğmadığı ve davanın süresinde açılıp açılmadığı hususları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan tahliye talepli icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemi-
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kiracıların kira bedelini ve işletme giderini gönderilen ihtara rağmen ödemediklerini belirterek 12.536,56-USD kira alacağı ile 3.988,75-TL işletme alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini istediği; mahkemece istemin kısmen kabulü ile davalılardan H.H.in kira borcunun 2.888,96 ABD Dolar, işletme gideri borcunun 1.998,08 TL, B.Ş. in sorumlu olduğu kira borcunun 8.601,97 ABD dolar, işletme gideri borcunun talep ile bağlı kalınarak 2.000,67 TL olduğunun tespitine, karar verildiği; bu durumda davalılardan H.H.hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen reddedilen kısım ile ilgili davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığı-
Her ne kadar davalı yargılama aşamasında ödeme belgesi ibraz etmemiş ise de ödeme belgesi borcu sona erdiren özelliği nedeniyle yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğinden davalının temyiz dilekçesine ekli 29/01/2015 tarihli 15.000,00 TL bedelli ödeme belgesi ile ilgili taraf beyanları alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Davacı alacaklı kiraya veren, borçlunun takibe itiraz etmemesi üzerine kesinleşen takip nedeniyle 10.06.2015 tarihinde açtığı dava ile tahliye isteminde bulunduğundan, mahkemece, işin esası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Kiraya verilen musakkaf yerlere ilişkin uyuşmazlıklara 6570 s. Kanun hükümleri uygulanmakta olup, gayri musakkaf taşınmaz malların ise BK. hükümlerine tabi olacağı, kiralanan taşınmazın, niteliği itibariyle 6570 s. Kanunun uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olanın, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesi olacağı, BK.'ya tabi olan yerlerde ise, akdin kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona ereceği ve kiralananın kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda, kira akdinin asli unsurlarından olan, kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeni ile artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından söz etme olanağının bulunmayacağı- (Not: 6570 s. Kanun, Yeni TBK.'da düzenlendiği için; bu kanun yürürlükten kaldırılmış olup, her türlü kira ilişkisine Yeni TBK. hükümleri uygulanacaktır.)
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.