Yasal dayanağı bulunmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Kanunun anladığı anlamda Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı (mimarlar, eczacılar, tabipler odası gibi) niteliğinde bulunmadığından, bu kayda geçerlilik tanınarak davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü edilemeyeceği-
Davacının yaşlılık aylığına esas sigortalılık süresinin hesabında, daha önce sigortalı olarak Türkiye'de tescili olmayanların 506 Sayılı Kanunun Geçici 81. maddesinin yürürlük tarihinden sonra, yürürlük tarihinden öncesine ait devreye ilişkin olarak yapacakları borçlanmaların; Geçici 81. madde uygulamasında gözetilmesi ve 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanarak kazandığı sigortalılık süresini de dikkate alarak, davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığının 506 sayılı Kanunun Geçici 81 maddesindeki koşullara göre belirlemesi gerekeceği-
Hizmet tespiti istemine ilişkin davada davalı iş merkezinin taraf sıfatı olup olmadığı, iş merkezinin gerçek kişiye mi ait ya da tüzel kişilik mi olduğunun tespit edilmesi, iş hanının yönetimi oluşmuşsa yöneticiye, yönetimi oluşmamışsa tüm kat maliklerine husumetin yöneltilmesi gerektiği hususunun gözetilmesi gerektiği-
Hizmet tespiti istemi-
Hizmet tespiti istemi-
Somut olay bakımından uyulan bozma kararı gereklerinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği; buradan varılacak sonuca göre 31.03.1978 doğumlu davacının 14.06.1990 tarihinde dava dışı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık statüsünde olup olmadığı ve davacının sigorta başlangıç tarihinin 506 sayılı Kanun’un 60/G maddesine göre 18 yaşını ikmal ettiği 31.03.1996 tarihi olarak tespitine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı-
22. HD. 28.03.2019 T. E: 2016/8450, K: 6868-
Davalı anonim şirket hakkında açıldığı beyan edilen iflas talebine ilişkin dava dosyasının celbi ile ticaret sicil memurluğundan da sorulmak suretiyle davalı anonim şirketin hükmi şahsiyetinin devam edip edilmediğinin tespiti ile eğer tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması suretiyle bu kişilere dava dilekçesi, karar ve bozma ilamı yöntemince tebliğ edilmeli ve taraf teşkilinin sağlanmasının gerekeceği-
1475 sayılı Kanunun 14/5. maddesi kapsamında kıdem tazminatı isteminin kabulüne dair hüküm kurulmuşken, sonrasında; anılan Kanunun Geçici 81. maddesinin (C) bendinde yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısına ilişkin koşulların dayanak alınarak verilen kararın direnme niteliğinde olmadığı, yeni hüküm niteliğinde bulunduğu, bu hükme ilişkin temyiz itirazlarının Özel Dairesince incelenmesi gerektiği-
Sosyal Sigortalar Kanununun Ek 5. maddesinin III. Fıkrası gereğince, gemi adamlarının itibari hizmetten yararlanabilmeleri için çalışmaların denizde seyreden gemide geçmesi gerekeceği, geminin limanda bulunduğu ve seyir esnasında olmadığı zamanda geçen sürelerin itibari hizmetten sayılmasına olanak olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.