Kredi sözleşmesi nedeniyle kendisinden farklı isimler altında tahsil edilen bedellerin iadesini talep eden davacının, daha evvel açmış olduğu davada, bu masraflardan bir kısmının davacıya iadesine karar verildiği ve kararın icraya konulduğu anlaşıldığı, o halde, daha evvel iade edilmesine karar verilen miktarın toplam miktardan düşülerek karar verilmesi gerekeceği-
Toplu konut kredisi ve borçlanma sözleşmesi gereğince ödenmeyen banka alacağının tahsili istemi-
Hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkin davada, sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşıldığından, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesinin mümkün olduğu, konut kredisinin davacılar tarafından tamamının ödenmesi sebebi ile davacıların davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu-
Terkin istemli(İpotek) davası-
Alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- İİK. mad. 68/b ve 150/ı 'nın tüketici (konut) kredilerinde uygulanma olanağı olmadığı- İlam niteliği bulunmayan belgeye yönelik şikayetin süresiz olarak ileri sürülebileceği-
Davacının mazeret dilekçesi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, dosyanın işlemden kaldırılmasına ve süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Kullanılan konut kredisi nedeniyle alınan dosya ve komisyon bedelinin tahsili isteğine ilişkin davada, ibraz edilen dekont bedelinin davacının hesabına yatırılan bir para olduğu, davacıdan yapılmış bir kesinti olmadığından talebin reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı yanca açılan davanın zaman aşımına uğradığı iddia edilmiş ise de, davaya konu kredinin 31/01/2013 ve 12/02/2014 tarihli kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredilerin tahsiline ilişkin olduğu, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın 26/03/2014 tarihinde kat edildiği, 2014 yılı içerisinde alacağın tahsiline yönelik olarak takip yapıldığı, takip sonucu ipotekli taşınmazların alacağa mahsuben 02/07/2015 tarihinde satışının gerçekleştirildiği, rehin açığı belgesi alındığı, eldeki davanın ise 12/09/2017 tarihinde açıldığı gözetildiğinde davalı yanın iddia ettiği 5 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı-
2. HD. 05.12.2024 T. E: 840, K: 9571
Tüketici finansmanı konut kredisi kapsamında tesis edilen ipotek ve bu ipoteğe dayanılarak başlatılan takipten kaynaklanan menfi tespit davasında, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğundan davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.