Takip hukukunda yetkiyi belirleyen kuralların İİK’nun 34., 50. ve 360. maddelerinde düzenlenmiş olduğu; İİK’nun 360. maddesindeki yetki kuralının kamu düzeni düşüncesiyle sevk edilmiş “kesin yetki kuralı” olduğu-
Mahkeme tarafından, bozma sonrası ıslah yapılamayacağı gözetildiği açıklanarak, bozma öncesi 08.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanmış tutar olan 2.585,25 TL üzerinden brüt ilave tediye alacağına hükmedildiği ancak, davacının bozma öncesinde bedel artırım yada ıslah talebinin bulunmadığı, nitekim ilk kararda da davacının talebiyle bağlı kalındığı bildirilerek lehine dava dilekçesinde talep edilen tutar olan 50,00-TL üzerinden ilave tediye alacağına hükmedildiğinin anlaşıldığı, buna göre, mahkemesince ilk kararda olduğu şekilde davacı lehine 50,00 TL ilave tediye alacağına hükmedilmesi gerekirken, 2.585,25 TL ilave tediye alacağına hükmedilmiş olmasının hatalı bulunup, bozmayı gerektirdiği- Somut olayda, her ne kadar davalılar arasında muvazaanın varlığı kabul edilmiş ise de, dava muvazaa iddiasına dayalı alacak (eda) davası niteliğinde olduğundan, muvazaa tespitinden bağımsız olarak, kabul ve reddedilen alacak tutarları dikkate alınarak tarafların leh ve aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hükmedilmesi gerekeceği-
Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
Taşınmazın satışı bir yıl içinde istenmez veya talep geri alınıp da, bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkacağı ve bu durumda yapılan ihale usulsüz olup ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği- Artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bunlardan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin zorunlu olduğu-
Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
Birden fazla hissedarın aynı vekille temsil edilmesi her hissedara ayrı ayrı tebligat yapılması gerekliliğini ortadan kaldırmayacağı gibi başka bir hissedarın adı belirtilerek ortak vekile çıkartılan tebligatın, adı yazılmayan hissedarlara da tebligat yapılmış ve bu hissedarlar tarafından satışa muttali olunmuş gibi bir sonuç da doğurmayacağı- Bu sebeple satış ilanının hissedar A.K.'ye usulüne uygun tebliğ edilmediği, bu hususun başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu-
9. HD. 27.10.2022 T. E: 12866, K: 13510
İhale sonucu taşınmazın mülkiyeti ihalenin kesinleşmesi ile birlikte ihale tarihinden itibaren alıcıya geçmiş olacağından, ihale tarihinden sonra bir başka dosyadan ihale edilen taşınmaza -önceki borçlunun borcundan dolayı- konulan haczin ihale alıcısını etkilemeyeceği–
Zamanaşımı süresinin, belirsiz alacak davası açılması ile tüm alacak için kesildiğinden, davacının belirleyemediği alacağının zamanaşımına uğraması söz konusu olmayacağı- İşçilik alacağına ilişkin davada, Davacı vekili önceki dilekçesinde her ne kadar davanın ıslah edildiğini belirtmiş ise de; davanın belirsiz alacak davası olarak açılması, davacı vekilinin sonra duruşmada önceki dilekçesinin, talep artırım dilekçesi niteliğinde olduğunu açıkça beyan etmesi, sözü edilen dilekçede dava konusu kıdem tazminatı dışındaki alacaklara dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının talep edilmesi ve mahkeme tarafından eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü ile bu kapsamda yapılan yargılama sonucunda hüküm kurulması karşısında, ilk verilen dilekçenin talep artırım dilekçesi olduğunun kabulü gerektiği- Belirsiz alacak davasında dava konusu alacağın tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda davacı taraf iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın dava dilekçesinde belirttiği miktarı artırabileceğinden bozma kararı sonrasında da artırım dilekçesi vererek, tamamlama harcı yatırılmak suretiyle talebini artırılabilmesi mümkün olduğu-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.
