Müflis şirket ortaklarının, şirket hakkında yapılan ihalenin feshini isteyemeyeceği–
Yapılan iş davalı M. Kargo Yurtiçi ve Yurtdışı Taşımacılık A.Ş. nin asıl işidir ve davalılar arasındaki 01/01/2008 tarihli sözleşmeden de davalı M. kargo şirketinin asıl işveren olduğu anlaşıldığından davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davacının iş akdinin haklı bir neden olmaksızın feshedildiği; asıl işverenin, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olacağı kuralı dikkate alınarak; ihbar tazminatı, ücret alacağı, fazla mesai ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarından da davalıların müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması gerektiği-
İcra müdürlüğünce ihale damga pullarının tarh ve tahakkuk işlemlerinin, anılan verginin mükellefi sıfatıyla yapılmakta olduğundan, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yerinin “icra mahkemeleri” değil “vergi mahkemeleri” olduğu-
Akıl hastalığı sebebiyle hacir altına alınmış olan kimsenin, medeni hakları kullanma ehliyetinden mahrum olacağı ve böyle bir kimseden önceki taahhütlerini yerine getirmesinin beklenemeyeceği, işleminin tasfiye edilmesi gerekeceği–
«Sıra cetveli»nde alacaklılara «ihale tarihine kadar işleyen faizleriyle birlikte» yer verileceği–
Sıra cetveline itirazı bulunmayan alacaklıların, başkası tarafından yapılmış şikâyetten yararlanmasının mümkün olmadığı-
Kabulün; davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olduğu- Kabulün ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı- İhalenin feshi istemine ilişkin davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri bir dava (şikâyet) olmadığı; bu nedenle ihalenin feshi isteminde davayı (şikâyeti) kabulün mümkün olduğu ve kabulün hukuki sonuç doğurması için borçlular tarafından yapılan şikâyette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı (şikâyeti) kabul etmesi gerektiği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının tereke temsilcisi vekiline tebliğ edilmemiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu- Satış ilanının, murisin mirasçıları olan şikayetçiler yerine tereke temsilcisinin vekiline tebliğ edilmesi gerekirken, bizzat tereke temsilcisinin şahsına tebliğinin usulsüz olduğu-
Davalının taşınmazın bedeline yönelik usulüne uygun harçlandırarak açtığı bir dava bulunmadığı halde mahkemece taleple bağlılık ilkesi de aşılmak suretiyle taşınmazın ihale bedeline de hükmedilmesinin doğru olmadığı- Dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve mahkemece yapılan keşif sonrası belirlenen taşınmazın değeri üzerinde harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilmesinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.