Hukuka aykırı eylem 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası kapsamında yer alan karayolu üzerinde meydana gelmiş olup TCDD Yolları İşletmesine ait trenin hemzemin geçitte üçüncü şahıslara verdiği zarardan dolayı açılacak tazminat davasının çözüm yerinin Adli Yargı olduğu-
Mahkemece, ihalelerden elde edilen gelirlerin şikâyet olunan takip dosyasındaki ipotek alacağını dahi karşılamadığı, rehin ve ipotek alacağının önceliği bulunduğundan şikayetçi tarafın iştirakinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
İİK mad. 140 uyarınca; satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapacağı- Sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi koyan icra dairesine ait olduğu, haczin talimatla uygulanması halinde ise sıra cetvelinin esas icra dairesince düzenlenmesi gerektiği-
Satış bedelinin, taşınmazın en az muhammen bedeli kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabul edildiği, işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde, şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği; ihalenin feshi isteminin zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, aleyhine ihale bedelinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Alacaklının sadece İİK. 278 vd. uyarınca tasarrufun iptali davasına konu olan ve iptal edilen hisse oranında satış isteyebileceği, tasarrufun iptaline konu olmayan diğer hisselerin satışını isteyemeyeceği-
Kira süresinin sona ermesine rağmen teslim edilmeyen gün için kira sözleşmesinde kararlaştırılan cari yıl kira tazminatı istemi-
Satış ilanının ilgililere usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması halinde, ihalenin feshini isteme süresinin ihale tarihinden itibaren değil, ihaleden haberdar olunduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı-
Muvazaa, namı müstear ve tüzel kişilik perdesinin aralanması yoluyla tasarrufun iptaline ilişkin davanın, tipik tasarrufun iptali davası olmadığı, muvazaanın bir türü olan namı müstear tüzel kişilik perdesinin aralanması yoluyla tasarrufun iptali ve 2004 Sayılı İİK 283. maddesinin kıyasen uygulanarak asıl borçlu ve kefil yanında diğer davalılar için de haciz ve satış yetkisinin uygulanmasına ilişkin bir dava olduğu- Üçüncü kişilerin borçlulardan bağımsız edindikleri mal ve haklar, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali davasının konusunu teşkil etmeyeceği gibi değişik tarihlerdeki şirket sermaye artırımına gidilmiş olması, tek başına yeterli bulunmadığı- Bilirkişilerin raporlarındaki tüzel kişilik perdesini kaldırması ilkesi uyarınca ortakların sorumluluğuna gidebilecek hallerden olmasına ilişkin mütalaaların hakim için bağlayıcı olmayacağı- Taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile genişletilmiş ve değiştirilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tahsil edilemeyen alacak kısmı yönünden satış öncesi feragat olduğundan, 492 s. K.'nun 23. maddesi ve 1 sayılı tarifenin B-b bölümünde gösterilen oranlarda (%9 yerine %3,6 oranında) feragat harcı alınması gerekeceği-
İcra müdürlüğünce satışa konu taşınmazın ne şekilde ilanla duyurulacağına dair verilen kararın şikayet yoluyla kaldırılmadığı sürece, icra müdürlüğü için bağlayıcı olacağı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.
