Kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceği-
Uyuşmazlığın, soybağının reddi istemine ilişkin dava hakkında ilk itirazlar değerlendirilip, taraf teşkili sağlanmadan karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı, savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası’nın 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nin 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe karar verilmesi mümkün bulunmadığından; mahkemece, duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden davanın reddinin doğru olmadığı-
6100 sayılı HMK'nın 114. maddesi uyarınca dava şartlarından olan görev konusunda aynı Kanun'un 138. maddesi uyarınca dosya üzerinden karar verilebilir ise de, ancak bunun için dava dilekçesinin davalıya tebliğ edilerek savunma hakkı tanınması gerektiği- Dava dilekçesi tebliğ edilmeden dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin HMK'nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturduğu- Davalıya dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu- 
Haciz sırasında hazır bulunan ve «istihkak iddiasını kabul etmediğini» icra memuruna bildiren alacaklının, ayrıca 3 gün içinde «istihkak iddiasına itiraz etmesine» gerek bulunmadığı–
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanacağı- Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denildiği-TMK'nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı "...Çankaya/Ankara" adresinin gerçekte var olmadığı- (...) Tüzel kişilerin adresi meçhul olamayacağından adres araştırması yapılamayacağı, bu nedenle ticaret sicilinde kayıtlı adresi gerçekte var olmayan şirketin başka adresinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan Tebligat Kanununun 28. maddesi uyarınca ilan yoluyla tebligat yapılabileceği-
Mazereti kabul edilen tarafa yeni duruşma günü tebliğ edilmeden "duruşma gününü kalemden öğrenmesine" şeklinde karar verilemeyeceği–
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği, mahkemenin; duruşma gününü, kararını, bozma ilamını ve direnme kararını taraflara kendiliğinden tebliğ etmesinin ve taraf teşkilini sağlamasının usulün amir hükmü gereği olduğu-
Davalının mazeretinin kabul edilerek, duruşma tutanağının ekli pulla kendisine tebliğine karar verildiği halde, ara karar doğrultusunda davalıya duruşma tutanağının ve yeni duruşma gününün tebliğ edilmediği, kararın verildiği ve ondan önceki oturumlara davalının katılmadığı ve kararın yokluğunda verilerek savunma hakkının kısıtlandığı ve HMK. mad.186/1 doğrultusunda taraflara meşruhatlı davetiye gönderilmiş ve davalı tarafa son söz hakkı da verilmemiş olduğu anlaşıldığından davalıya usulüne uygun olarak duruşma gününün tebliğ edilmesi, ondan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken mazereti kabul edilen davalıya yeni duruşma günü tebliğ edilmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenleme bulunmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.