Keşideci borçlunun, lehtara karşı ileri sürebileceği şahsi def’ilerini iyi niyetli hamile karşı ileri süremeyeceğinden, takibin iptali isteminin reddi gerekeceği-
Cirantaların takip edilebilmesi için, keşidecinin süresinde protesto edilmiş olması gerekeceği, aksi taktirde hamilin, lehtara ve cirantalara karşı müracaat hakkının düşeceği-
TTK. mad. 686/1 uyarınca çizilmiş cirolar yazılmamış hükmünde olduğu- Bonodaki lehtar cirosunun çizilmesi nedeniyle ciro zinciri koptuğu için davalı yetkili hamil sayılamayacağından mahkemece bu bonolarla ilgili menfi tespit  istemli davanın bu gerekçe ile kabulü gerektiği- HMK. mad. 225 uyarınca, yeminin konusunun ancak kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar olduğu-
Borçlu keşideci tarafından dava dışı lehtar lehine keşide edildikleri, çekler, adı geçen lehtarın cirosu ile bankaya ciro edilmiş ise de, bu cironun çizildiği, bundan sonra çeklerin muhatap bankaya ibraz edildikleri, takip alacaklısının ciro silsilesi içerisinde yer almadığı ve dolayısıyla alacaklının her iki çek yönünden de yetkili hamil olmadığı anlaşıldığından, "alacaklının yetkili hamil olmadığı" gerekçesi ile İİK. mad. 170/a-2 gereğince takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Senetteki iki lehtardan birisinin diğerine senedi ciro etmiş olması halinde, bu lehtarın senet bedelinin tamamı için, borçlu hakkında takipte bulunabileceği—
Metninde (önyüzünde veya arkasında) «bedeli teminattır» (teminat senedidir) şeklinde açıklama bulunan senedin «bono» niteliğini kaybetmeyeceği—
Dava konusu olan senedin kambiyo senedi vasfında olduğu, üzerinde tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine dair açıklamanın bulunmadığı, davalının lehtardan ciro yoluyla senedi aldığının anlaşıldığı, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 687. maddesi uyarınca, davalınn senedi iktisabında kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığına göre bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekeceği-
Alacaklının, takip dayanağı çeklerde, lehtarın cirosu ile değil, lehtardan sonra gelen cirantaların cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görüldüğünden, alacaklı hamilin, imzaya itiraz eden lehtarın imzasının sıhhatini bilemeyeceğinden ağır kusurlu kabul edilemeyeceği, ayrıca, alacaklının çeki takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu da ispatlanamadığına göre, tazminattan sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Bonoda ilk cironun lehtara ait olması gerektiği, lehtarın cirosundan önce başka cironun bulunması ve daha sonra lehtarın cirosunun olması halinde, lehtarın cirosundan önceki ciroların yok hükmünde sayılacağı-
Borçlu keşidecinin, «lehtarın ciro imzasının yetkili temsilcilere ait olmadığı veya çift yetkili olmasına rağmen tek yetkili şahsın imzası ile ciro yapıldığına» yönelik itirazda bulunamayacağı—

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.