23. HD. 19.04.2017 T. E: 2015/9502, K: 1168-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılan bağımsız bölümün gerçek değerinin çok altında satışının yapılmış olması ve davalıların anne-oğul derecesindeki yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle satış işleminin muvazaalı olduğu-
Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gereğince yükleniciye isabet eden bağımsız bölümü satın alan 3. kişinin temliken tapu iptâl ve tescil talebine-
Yüklenici davalılarla arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuş oysa yargılama sırasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından dava tarihinde inşaatta halen noksan ve ayıplı işler bulunduğu ve yapı kullanma izin belgesinin alınmadığı saptanmış mahkemece belirlenen eksik ve kusurlu işbedelinin yükleniciden tahsili koşulu ile tescil kararı verilmiş ve yapı kullanma izni de yargılama sırasında alınmış olduğundan davalı taraf davaya karşı çıkmakta haklı olup dava açılmasına da sebep olmamış olduğundan davalılar aleyhine yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Tapu iptali ve tescil davası-
Mahkemece, C Blok zemin kat 1 no'lu dairenin talep hakkının doğup doğmadığının tespiti için D Blok imalatının yerinde keşif yapılarak bilirkişi marifetiyle belirlenmesi, C Blok 8 no'lu dairenin hak edilip edilmediğinin tespiti açısından ise ilgili belediye ile yazışma yapılarak, B Bloktaki projeye aykırılığın giderilip giderilemeyeceği sorulup, mümkün olduğunun anlaşılması halinde davacıya yetki ve yeterli süre verilerek yapı kullanma izin belgesi alması ve kat mülkiyetine geçilmesinin sağlanması, bu şartlar yerine getirildiğinde davalı yanın gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedeli nedeniyle alacaklı olduklarına dair savunması dikkate alınarak varsa bilirkişi incelemesi yoluyla bu alacakların tespit edilerek gerektiğinde tescili istenen kısım açısından birlikte ifa, tazminat talep edilen bölüm yönünden ise mahsup hususunun düşünülmesi ve bu yönde karar tesisi gerekeceği-
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali ve alacak davaları-
Malın ayıplı olması durumunda tüketicinin malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme seçimlik haklarının olduğu- Davacının, ilgili kanunda sınırlı olarak sayılan seçimlik haklardan bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönmeyi seçtiği anlaşıldığından, kanunda yer almayan bir diğer talebi olan satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark miktarı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, satış bedeli ve tazminat nitelendirmesiyle taşınmazın dava tarihindeki piyasa rayiçlerine göre ayıpsız bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği-
Ortak tarafından kooperatif aleyhine açılmış bağımsız bölüm teslimi mümkün olmaz ise bedelinin tahsili istemi- Ceza dosyasındaki bilirkişi raporları dikkate alındığında; davacının hissesini devraldığı dava dışı kişinin davalı kooperatife yaptığı ödemelerinin gerçek olup olmadığı, gerçek olduklarının kabulü halinde toplam ödeme miktarının ne kadar olduğu ile hisse bedelini karşılayıp karşılamadığı ve aynı miktarda ödemesi olan diğer ortaklara, eşitlik ilkesi gereğince, tahsis yapılıp yapılmadığı hususlarında tereddüt hasıl olduğundan, tarafların iddia ve savunmaları ile delilleri incelenip, belirtilen hususları açıklamak ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermek üzere konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece tespit edilen ivaz bedelinin birlikte ifa kuralı uyarınca depo edilmesi için davacıya süre verilmesi, depo etmesi halinde, tahsis isteyebileceği gözetilerek, depo edilen bedelin karar kesinleştiğinde davalı kooperatife ödenmesi koşulu ile dava konusu bağımsız bölümün davacıya tahsisine karar verilmesi, depo etmemesi halinde, tahsis isteminin reddine karar verilmesi gerektiği; ivaz bedelinin hükmün kesinleşmesi ile dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davacıdan alınıp davalıya verilmesine şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.