Takip tarihinin, İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında değişiklik yapan 6352 Sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden  önce olduğu, bu durumda alacaklı tarafça istenen icra inkar tazminatı miktarının  İİK 363. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının üzerinde kaldığı anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği-
İtirazın iptali istemine ilişkin davada, hükme esas alınan ilk kök rapor ile ilk ek raporda varılan sonuçların sözleşme içeriklerine ve opsiyon işlemlerinin kendi içerisinde taşıdığı risklerin niteliğine uygun düşmediği, davacının yapılan opsiyon işlemleri konusunda aydınlatılmadığı, bilakis kasıtlı olarak zarara uğratıldığı sonucuna varılamayacağı, kaldı ki yaptığı bazı işlemler nedeniyle prim elde ettiği dikkate alındığında davacının davalı bankadan herhangi bir talepte bulunamayacağı anlaşıldığından hükmün bozulması gerektiği-
Terekenin defterinin tutularak tespiti sonucunda mirasçılar mirasın reddi veya kabulü konusunda karar verebileceklerinden TMK. mad. 625 gereğince resmi defter tutulması devam ettiği sürece mirasbırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı- Borçlu mirasçılar tarafından, murisin mirasının reddedildiğinin ve terekesinin tespiti için açılmış bir davanın olduğu belirtildiğinden, mahkemece öncelikle borçlu mirasçılar tarafından tereke mahkemesinde açılan davanın "bekletici mesele" yapılması gerektiği-
Sağlık sigortası sözleşmesinden kaynaklanan tazminatın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Davacının faturalara istinaden alacağın tahsili için davalı aleyhine fatura bedelleri ve işlemiş faizleri üzerinden alacağın tahsili için takibe geçildiği, takibe konu asıl alacağın tamamının (takip tarihinden sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce) ödendiği, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilip takibe itiraz edildiği, davacı vekilinin davalının işlemiş faize itirazının iptalini istemeyerek sadece icra vekalet ücreti ve masraflar üzerinden takibe devam edilmesini istediği, TTK mad. 1530 gereğince davalının temerrüde düşürülmesi için önceki kanuni düzenlemelerdeki gibi mutlaka bir temerrüt ihtarının gönderilmesine gerek bulunmadığından temerrüdün gerçekleştiği, davalı tarafça yapılan ödemenin takip tarihinden sonra yapılması karşısında işlemiş faiz borcunun da bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça işlemiş faize itirazın iptali istenmemiş ise de borçlu olan davalının takip masraflarından ve icra vekalet ücretinden sorumlu bulunduğu- Asıl alacağa yönelik itiraz söz konusu olmadığından, icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verildiği-
İtirazın iptali davası-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Borçlunun takip tarihinden önce çek bedelinin ödendiğini ileri sürmesi borca itiraz niteliğinde olduğundan, alacaklının, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava, gayrimenkul alım-satımı nedeniyle verilen kaparonun, satımın gerçekleşmemesi nedeniyle istirdadına ilişkindir. Taşınmaza ilişkin satışın resmi şekilde yapılması gerektiğinden, ancak anılan belgeler adi yazılı şekilde yapıldığından geçerli olmayıp, makbuz hükmünde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda ../../.. tarihli belge ile ödenen ve ../../.. tarihli belge ile aynı tarihte ve davalıya nakit olarak ödendiği belirtilen... TL alacağın kanıtlandığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.