İtirazın iptali davası-
Mahkemece; kambiyo senedi vasfını yitirerek “delil başlangıcı” niteliğini kazanan çekle ilgili olarak dinlenen davacı tanıkları beyanları da gözetilerek, “davacı yanca kanıtlanamayan davanın ve koşulları oluşmayan davalıların tazminat istemlerinin ayrı ayrı reddine” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekeceği, maddede belirtilen senetle ispatı gereken hususların diğer kesin delillerle de ispatının mümkün olduğu- Alacağın bankaya verilen talimatla ödenmiş olup olmadığı ve işlemiş faiz talebi alacağı bulunup bulunmadığı bakımından alacağın varlığı yargılamayı gerektirmekte olup likid bir alacak bulunduğundan söz edilemeyeceğinden davacı itirazında tümüyle haksız sayılamayacağından icra inkâr tazminatına hükmedilmesi koşulları bulunmadığı halde % 20 oranında tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı-
İİK’nun 38. maddesinde belirtilen belgelere dayalı olarak yapılan ilamlı takiplerde borçlunun itirazının reddi halinde borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilemeyeceği–
İtirazın iptali davasında, dava açılırken tahsil talebinde de bulunulmuşsa, itirazın iptali davasının şartları oluşmadığından, davanın normal bir “tahsil davası” olarak görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Dava konusu alacak, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup likit (muayyen, bilinebilir, belirlenebilir) nitelikte bulunduğundan İİK'nun 67/2 maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İşin teslimi gereken tarihe kadar arsa malikine kira ödenmesinin kararlaştırıldığı, teslimi gereken tarihten sonra da teslimin gerçekleşmemesi halinde kira ödenmesine devam olunacağının kararlaştırıldığı, bu hükmün, Borçlar Kanunu'nun 106/2. maddesinde düzenlenen gecikme tazminatı niteliğinde olduğu, şu durumda, kararlaştırılan bu miktarın cezai şartı aşması halinde talep edilebilmesinin mümkün olacağı, oysa, cezayı aşan bir zararın varlığının ileri sürülerek kanıtlanmış olmadığı, o halde, aylık kira bedeliyle ilgili talebin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Aylık ücretinin sadece sefer priminden oluştuğunu ikrar eden yurt dışı tır sürücüsünün asgari ücret talebinin reddedilmesi gerekeceği; Avrupa ülkelerinde hafta tatili günlerinde tır kullanma yasağı olduğundan, hafta tatili ücretinin de reddedilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.