Takip konusu bonoda “tanzim yeri” bulunmadığı gibi, senedi tanzim edinin ad ve soyadı yanında yazılı bir “yer adı”da bulunmadığından, takip konusu senet “bono” sayılmayacağından, bu durumda icra mahkemesince “takibin iptaline” karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen hükümde, davalı şirketin asıl alacak ve işlemiş faiz alacağından poliçe limiti uyarınca sorumlu olacağı belirtilmiş olmasına rağmen, poliçe limitinin ne miktarda olduğunun belirtilmemesi, davalının sorumlu olduğu miktarın tespiti açısından sorun oluşturacağı gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulduğu, mahkemece sorumluluk miktarının açık ve anlaşılır biçimde tespit edilmesi için yapılması gerekenin, davalı şirketin komşu sorumluluk poliçe limiti belirtilerek sorumlu tutulması olduğu-
Davaya konu 29.06.1996 günü imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın dayanağını oluşturan teminat mektupları süresiz olup, davacı banka hesabı 15.05.2013 tarihli ihtarname ile kat ettiğinden zamanaşımı süresinin kat tarihinden itibaren başlayacağı, sözleşme tarihinden başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ticari satıştan doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, davacı takip ve dava konusu yaptığı fatura içeriği malları davalı şirkete teslim ettiğini kanıtlamakla yükümlü olup teslime konu sevk irsaliyelerinden bir bölümünde teslim alan imzası bulunan kişilerin dava dışı N. Yapı İnş.Ltd.Şti ‘nin çalışanları olduğu anlaşıldığından bu irsaliyeler yönünden teslim kanıtlanamamış olup bir kısım sevk irsaliyelerinde imzaları bulunan N.P., M. Y., E. U.'un davalı çalışanı olup olmadığının araştırılıp karar verilmesi gerektiği-
Hisse devir vaadine dair ön sözleşme taraflarca benimsenip usulüne uygun hisse devri yapıldıktan sonra bu sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin TMKnun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği- Davalı tarafın sözleşmenin geçersizliğini ileri sürebilmesi için, sözleşme üzerinde değişiklik yapıldığını ifade etmesi ve sözleşmenin boş yerlerinin davacı tarafından rızaları dışında doldurulduğunu itiraz olarak öne sürmesi gerekeceği-
Her ne kadar borçlu, taraflar arasında sözlü kira akdinin varlığını kabul etmiş ise de, taşınmazın alımı karşılığı ödenen paranın faizi karşılığı taşınmazda oturduğunu ayrıca kira bedelinden kaynaklı borcu bulunmadığını belirttiğinden kira alacağının varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, davacı alacaklı vekilinin itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Görüldüğünden ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olan çekte, rehin cirosu yapılamayacağı—
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından ödenen borcun, asıl borçludan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Dava, ortak gider alacağının tahsili amacıyla apartman yöneticisi tarafından yapılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkeme takip miktarını da dikkate alarak “uyuşmazlığın Tüketici Sorunları Hakem Kurulu tarafından çözümlenmesi gerektiği” gerekçesiyle “görevsizlik kararı” vermiştir. Uyuşmazlık, Kat Mülkiyeti Kanundan kaynaklanmaktadır. Bu kanundan kaynaklanan uyuşmazlıklar değere bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.