Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesince muaccel olmayan alacağın tahsili istenmiş olduğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın hukuksal dayanağı takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 TTK'nun 644. maddesi hükmüne göre, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanan bu davada zamanaşımının, çekin 6 aylık zamanaşımı süresi dolduktan sonra 1 (bir) yıllık sebepsiz zenginleşme zamanaşımı süresi gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği ancak dava konusu çekler bakımından henüz sebepsiz zenginleşme ile ilgili bir yıllık zamanaşımı süresi dolmadan icra takibine girişildiğini ve takibe itiraz üzerine süresinde işbu itirazın iptali davası açıldığı anlaşıldığından zamanaşımı def'inin reddi ile işin esasına girilmesi gerektiği-
Davacının aldığı koltuk takımının yırtılması sonucunda davalı tarafından kaplama yapılması için alınıp 30 günlük yasal süresi geçmesine rağmen iade edilmemesi nedeniyle, davacı tarafından bedel iadesi talebi ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
«Temerrüt faizinin, en yüksek genel kredi faizi oranına % 25 eklenerek hesaplanacağı» şeklindeki hükmün geçerli olduğu–
Kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersiz olduğundan (TBK. mad. 346), kiracının sıfatı gereğince; mahkemece değerlendirmenin sadece takip tarihi itibariyle "muaccel" hale gelen ödenmemiş kira alacağı yönünden yapılması gerekeceği, muacceliyet şartı gereğince istenen aylar kirasının değerlendirilmeye tabi tutulamayacağı-
İtirazın iptali davası-
Temyize konu kararda, hüküm altına alınanın ne olduğunun gösterilmediği ve sadece ''davanın kabulüne, borçlu aleyhine asıl alacak miktarının %20'si tutarında 1.827,39 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine'' sözleriyle yetinildiği, bu haliyle, HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasının açık yazılmamış olmasının doğru olmadığı-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.