Borçlular yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirleneceği-Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı-Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdi faiz oranı birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranının geçerli olduğu, bu durumda icra takibine konu edilen temerrüt faizi konusunda davanın halen derdest olması sebebiyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 120. maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi yönünden hükmün bozulması gerektiği-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kira sözleşmesinde, davalı borçlu olarak husumet yöneltilen şirkete ait kaşe veya herhangi bir şerh bulunmadığından, kiracı olduğunun kabul edilemeyeceği, bu davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece Vergi Dairesi ve SGK’ya yazılan müzekkere cevaplarında, davacının vergi borcunun ve sosyal güvenlik prim borcunun bulunduğu belirtilmiş ise de; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda davalının davacı adına ödediğini belirttiği ve dosyaya sunduğu dekontlarda belirtilen SGK sicil numaralarının SGK’dan gelen müzekkere cevabındaki sicil numarası ile uyuşmadığını ayrıca Vergi Dairesinden gelen cevaptaki borcunda bu sözleşmeden kaynaklanıp kaynaklanmadığının belirtilmediği tespit edildiğinden, davacının davasının reddedilme gerekçesi olan sözleşmenin 7. ve 13. maddelerinin koşullarının gerçekleştiğinin kesin olarak tespit edildiği sonucuna varılamadığı, bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece yapılacak işin, davacının hakedişlerden kaynaklanan alacaklarının belirlenerek, SGK ve Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davacının bu sözleşmelerden kaynaklanan borcunun bulunup bulunmadığının sorulması, gelen yazı cevabına göre sözleşmenin 7. ve 13. maddelerinin değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesinden ibaret olduğu-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re'sen gözetilmesi gerekeceği-
6183 sayılı Kanunun 35. maddesi uyarınca kamu alacaklarından zincirleme sorumlu olan limited şirket ortaklarından birisinin borcu ödemesi halinde, diğer ortaklara payları oranında müracaat edilebileceği–(NOT: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. Maddesi’nin (5) ve (6). Fıkralar, Anayasa Mahkemesi’nin 19.03.2015 T. VE E: 2014/144, K: 2015/29 Sayılı Kararı İle İptal Edilmiştir.)
Yerel mahkemenin gerekçesine dayanak oluşturduğu ve altında “Teslim alan C. T.”, “Teslim eden E. K.” isim ve imzaları bulunan tarihsiz belge konusunda davalının isticvabı yoluna gidilerek teslim alan imzasının davalı ile ilgisi araştırılıp, gerektiğinde imza incelemesi yaptırılarak bu belgenin davaya etkisi diğer tüm delillerle birlikte tartışılıp değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.