Dava konusu bonoyu davacı ve davalı borçlu sıfatı ile birlikte imza etmişlerdir. TTK.’ nun 690 ve 636. maddeleri gereğince senette yazılı borçtan taraflar müteselsilen sorumludurlar. BK.’ nun 146. maddesinde “...müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyattan birbirine müsavi birer hisseyi üzerine almaya mecburdurlar ve hisseden fazla tediyata bulunan fazla ile diğerlerine rücu hakkına haizdir...” hükmü yer almıştır. Alacaklı dava dışı kişinin imzaladığı ibraname gözetildiğinde davacının takipten önce ve sonra ödeme yaptığı tespit edildiğine göre müteselsil borçlu davalının ½ oranında sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
HMK 26. maddesine aykırı olacak şekilde talep aşılarak icra takibinin takip tutarı ile devamı yönünde hüküm kurulmasının yerinde olmayacağı-
Davalının davacı kooperatif üyesi olması halinde, kooperatif tarafından verilen hizmet karşılığı bedele ilişkin itirazın iptali davasının ticaret mahkemesinde, davalının kooperatif üyesi olmaması halinde ise dava sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözüleceğinden ve olayda 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanamayacağından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği-
3. HD. 26.09.2018 T. E: 2016/21486, K: 9131-
Kurum zararı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı- Davaya konu işlemleri nedeniyle davalılar hakkında açılan ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- İtirazın iptali davasında davacının genel hükümler kapsamında ispat hakkı bulunduğu, ceza dosyası, teftiş raporu, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre, davalıların sorumlu olduğu kanaatine varılırsa diğer takip dosyası ve hükümle tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere bir karar verilmesi gerektiği-
Takibe dayanak faturaların davalı yan ticari defterinde kayıtlı olmasının, faturalara konu emtianın davalı yana teslim edildiğinin kabulünü gerektireceği, davalı yanca bu hususun aksinin usulüne uygun delillerle ispat edilmesi gerektiği, mahkemece faturalara ait olduğu iddia edilen sevk irsaliyelerindeki değerin tespiti suretiyle bu hususun ispat edilemeyeceği-
Davalının kooperatifin önceki yönetim kurulu başkanı olduğu, kooperatife geri ödemesi gereken avansı zamanında ödememesi üzerine başlatılan takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ettiğinden, itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin gerekeceği-
Kambiyo vasfını yitiren çeke karşı taraflar arasında temel ilişki bulunmadığından, bu nedene dayalı olarak talepte bulunulamaz ise de, davacının hamil, davalının da keşideci olduğu gerçeği karşısında hamilin keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabileceği, bu durumda “sebepsiz zenginleşmediğini” ispatla yükümlü olduğu gözetilmeden karar oluşturmanın bozmayı gerektireceği-
İtirazın iptali davası-
6 adet çekin bankaya iade edilmediği gözetildiğinde, bankanın asgari ödeme yükümlülüğü ile ilgili risk bu çekler yönünden halen devem ettiğinden, bunlara ilişkin depo talebinin kabulü gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.