Kooperatif genel kurulunca davalılar hakkında sorumluluk davası açılması ya da takip yapılması yönünde karar alındığına ilişkin bilgi bulunmadığı gibi, davacı vekiline kooperatif yöneticilerinin verdiği vekaletname ile takibin yapıldığı ve davanın açıldığı anlaşıldığından, mahkemece, davacı tarafa, HMK. mad. 52, 53 ve 54 uyarınca davalılar hakkında sorumluluk davası açılmasına ve takip yapılmasına ya da açılan bu davaya ve başlatılan takibe muvafakat verilmesine ilişkin genel kurul kararının ibrazı için önel verilmesi ve davanın gelindiği aşamada görevde olan denetçilerin davayı açan vekile vekaletname vermesine ya da asıl olarak davayı takip etmelerine olanak tanınması, verilen süre içerisinde bu koşullar yerine getirilmez ise davanın reddedilmesi gerektiği-
Faturaların tebliğ edilmiş ve iade edilmemiş olmasının malın teslim alındığı, bir başka deyişle malın davalıya teslim edildiğini göstermeyeceği, davacı tarafın malın davalıya teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. Hamil süresi içerisinde ödememe protestosu çekmezse, cirantaya karşı başvuru hakkını kaybeder. Ödememe protestosu çekilmemiş bono, taraflar arasında temel ilişkinin bulunması durumunda yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilir. Her ne kadar davacı dava dilekçesinde temel ilişkiden bahsetmemişse de, delil listesinde bildirdiği tanıkların takip konusu alacağa yönelik olduğunu belirtmesi karşısında, taraflar arasında temel ilişkinin varlığı iddiasının olduğunun kabulü ile davacıya alacağını her türlü delil ile ispat olanağının tanınması gerekeceği-
Tefhim edilen kısa kararda ‘’Açılan davanın reddine, kabul nedeniyle sair hususların gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına’’ karar verilerek kısa kararda şüphe ve tereddüt uyandıracak şekilde çelişkiye neden olunduğu gibi, gerekçeli kararda ‘’davanın reddine’’ denilmek suretiyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı, hükmün bu haliyle infazda tereddüt uyandıracak nitelikte olup HMK’nun 297. maddesine aykırı olduğu-
Henüz hakkında geçerli bir icra takibi bulunmayan mirasçılar hakkında tahliye kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Temlik alınan alacak, temlik eden banka tarafından kullandırılan krediden kaynaklanmakta olup, temlik alan, temlik verenin tüm hak ve borçlarına sahip olup onun yerine geçtiğinden, TTK. mad. 4. uyarınca bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevli olduğu-
İpotek akit tablosu kayıtsız şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran tarafın krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa-orta-uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürünün 149. madde uyarınca işlem yapacağı-
6098 s. TBK'nın 88 ve 120. maddeleri hükümlerinin ticari işlerde uygulanamayacağı-
22. HD. 12.03.2019 T. E: 2016/8063, K: 5716-
Kooperatif kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın kefil sıfatıyla ödenmesi üzerine asıl borçludan tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda lehine olan taraf yönünden usuli kazanılmış hak doğacağından takip tarihinden sonra işleyecek yıllık faizin mahkemece %26 olarak belirtilmesinin usuli kazanılmış hakka aykırılık teşkil edeceği ve "TBK mad. 120 uyarınca yıllık yasal faizin iki katını geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faiz” ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.