Bononun arka yüzündeki ilk cironun, bononun lehtarına ait olması gerekeceği, dolayısıyla lehtardan önce yapılmış bulunan şirketin cirosunun, şirketi dayanak bonodan sorumlu kılmayacağı, bu nedenle işin esasının incelenmesinin yerinde olmadığı-
Menkul satımında bedelde muvazaa sebebiyle bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin dava-
Mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre davaya konu aracın kilometre sayacında oynama olduğu sabit ise satışa konu aracın hukuki ayıplı olduğunun kabul edileceği- Ayıp nedeniyle satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde Yargıtayca "nisbi metod"un benimsendiği- Ayıplı aracın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin; satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oranın, satış bedeline uygulanması gerektiği-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptaline-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Rehinli alacaklının, rehin tutarının borcu ödemeye yetmemesi halinde kalan alacağı için borçlusu hakkında ‘iflas’ ya da ‘haciz’ yolu ile takip yapabileceği–
Fatura bedelini ödediğini savunan davalı borçlunun, ödeme iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu-
Taraflar arasındaki kooperatif davası-
Asıl dava, 16.10.2004 tarihli genel kurul kararı uyarınca aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, birleşen dava ise bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir...
Davalı mütehhit gibi bir satıcının, üretici konumunda olmayıp gerçek kişi olduğu, Tüketici Kanununda satıcının, kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığından, davacı tarafın dava konusu bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olmadığı ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin genel bir hukuki işlem olduğunun kabulü gerektiği ve bu itibarla daire satışından kaynaklanan uyuşmazlığın "tüketici" değil, genel mahkemede görülmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.