Davalının düzenlediği faturalarda mal bedelinin USD cinsinden gösterildiği gibi, davacının da çek ve banka havalesiyle yaptığı ödemeleri USD cinsinden, POS ödemelerini ise TL cinsinden yaptığının her iki tarafın defter kayıtları ile sabit olduğu, buna göre taraflar arasındaki alışverişten kaynaklanan ödemelerin USD cinsinden yapılması gerektiğinin tarafların uygulaması ile sabit olduğu, davacı defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırılmadığı, davalı tarafın ise 2007 yılı hariç yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırıldığı, bu durumda davalı tarafın 2008 ve 2009 yılı yevmiye defterindeki kayıtların lehine delil olacağı, davalı kayıtlarına göre davalıya fazla ödeme yapılmadığı gibi, davacının davalıya ödenmemiş borcunun bulunduğu, davacının bunun aksini yasal delillerle çürütemediği-
Davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan (27.12.2012 tarihli) sözleşmenin kefili olan davalının kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile sorumlu olduğu gözetilerek banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece, "taraflar arasında kredi borcunun ödenmesi için düzenlenen protokole uyulmaması sebebiyle protokolün geçersiz hale gelerek tekrar 25/05/2012 tarihli kredi sözleşmesinin taraflar arasında geçerli hale geldiği, bu kredi sözleşmesinde bu davalının imzası bulunmadığından, geçersiz hale gelen protokol sebebiyle davalının sorumlu hale gelmeyeceğinin ve banka tarafından açılan itirazın iptali davasının reddi ile davacı banka aleyhine tazminata hükmedilmesinin" isabetsiz olduğu- Borcun ödenmesine yönelik olarak düzenlenen (29.03.2013 tarihli) protokolün kefili olan şirket ortağı diğer davalının -6455 s. K. ile değişik-  TBK. mad. 584/3 uyarınca, borçtan sorumlu olduğu- Protokoldeki ödeme koşullarına uyulmamış olmasının, protokol ile belirlenen borcun ödeme koşullarını geçersiz hale getireceği-
İtirazın iptali davası-
İtirazın iptali davası bozma ilamına uyularak-
İcra İflas Kanununun 68/son maddesi hükmü gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde alacaklının diğer tarafın istemi üzerine tazminata mahkum edilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.