İki veya daha fazla işletmenin belli bir amacı oluşturmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (adi ortaklığın) tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti bulunmadığı -Adi ortaklığın ortaklık sözleşmesinde, aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin, diğer ortakları bağlayacağı– Adi ortaklığı temsil yetkisi olan temsilcilerin imzaladığı senetten doğan borçtan dolayı, diğer ortakların da müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları-
Trafik kazası sonucu oluşan maddi ve cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi-
Adi ortaklığın ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin diğer ortakları da bağlayacağı; ancak adi ortaklığı temsil yetkisi bulunmayan kimsenin adi ortaklık adına imzaladığı çekten dolayı diğer ortağın da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği-
Araç yaya murise çarpmış ve ölümüne neden olmuş olup davalı sigorta şirketi, yaya murise çarpan aracın ZMMS 'si olduğundan ölen yayanın mirasçıları olan davacıların açtıkları iş bu davada kusur incelemesi yapılıp davacıların murisi yayanın kusuru belirlendikten sonra yayanın kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği-
Toplu rehin durumunda, ipotek alacaklısının alacağı gününde ödenmemişse, üzerinde toplu (birlikte rehin) kurulmuş olan taşınmazların her birinin aynı zamanda satılmasının talep edilmek zorunda olduğu, böylece alacaklının istediği taşınmazı sattırarak keyfi davranmasının önlenilmek istendiği- Alacaklı banka tarafından, asıl kredi borçlusu kooperatif ile ferdileşme işlemi sonucu taşınmazları ipotek yükü ile devralan taşınmaz malikleri hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatılmış olup taşınmazlar üzerindeki ipotekler toplu ipotek olmasına rağmen bu taşınmaz aleyhine takip yapılmadığı anlaşıldığından, TMK. mad. 873/3 gereği, müşterek ipotek konusu tüm taşınmazlar aleyhine takip yapılmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmadığından, alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulması gerektiği- Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise, icra takibinin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği- Aleyhine açılmış bir dava bulunan şirkete ilişkin karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalının yaptığı işlemler nedeniyle şirkete verdiği zararların tazmini istemi-
Dava, 10.12.2014 tarihli iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ile yapılan cenaze yardımından oluşan Kurum zararının rücuan tahsili istemine ilişkin olup..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.