TBK. mad.58. uyarınca, davalının, davacının dava dışı eşinin evli olduğunu bilmesine rağmen onunla duygusal birliktelik yaşayarak evliliğinin bitmesine neden olmasının, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği-
- 4. HD. 14.04.2016 T. 6102/5074
- 4. HD. 13.04.2016 T. 5857/4881
- 4. HD. 05.04.2016 T. 5627/4545
- 4. HD. 31.03.2016 T. 5762/4326
- 4. HD. 31.03.2016 T. 5717/4336
- 4. HD. 31.03.2016 T. 5347/4287
- 4. HD. 31.03.2016 T. 4953/4286
- 4. HD. 30.03.2016 T. 5687/4192
- 4. HD. 28.03.2016 T. 4590/4008
- 4. HD. 28.03.2016 T. 5385/4002
- 4. HD. 24.03.2016 T. 3804/3886
- 4. HD. 03.03.2016 T. 3594/2752
Araç hasarı ve değer kaybının davalılardan tahsili istemi-
506 sayılı Yasanın 80/11 maddesine göre, sigorta primlerini haklı sebep olmaksızın birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu Kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ve tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları-
Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminata-
3. HD. 24.11.2016 T. E: 2015/15405, K: 13376-
Ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı istemi-
Dava konusu olayda, davacı avukat tarafından 2010/147 esasta görülen dava ile kamulaştırmasız el atma nedeni ile 10.000 TL. Tazminatın ödetilmesini talep ettiği ve mahkemece, 22.7.2010 tarihinde dava konusu taşınmazın davalı tarafça tapuda satın alındığından, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilip kesinleştiği, tarafların yargılama aşamasında anlaşma yaparak davayı sonlandırdıkları, bu durumda davacı avukatın vekalet ücretini tüm davalılardan talep etmekte haklı olduğu kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken davalı bölge müdürlüğü hakkındaki davanın husumetten reddine karar verilmiş olmasının, usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava konusu bonoyu davacı ve davalı borçlu sıfatı ile birlikte imza etmişlerdir. TTK.’ nun 690 ve 636. maddeleri gereğince senette yazılı borçtan taraflar müteselsilen sorumludurlar. BK.’ nun 146. maddesinde “...müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyattan birbirine müsavi birer hisseyi üzerine almaya mecburdurlar ve hisseden fazla tediyata bulunan fazla ile diğerlerine rücu hakkına haizdir...” hükmü yer almıştır. Alacaklı dava dışı kişinin imzaladığı ibraname gözetildiğinde davacının takipten önce ve sonra ödeme yaptığı tespit edildiğine göre müteselsil borçlu davalının ½ oranında sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Kurum zararı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı- Davaya konu işlemleri nedeniyle davalılar hakkında açılan ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- İtirazın iptali davasında davacının genel hükümler kapsamında ispat hakkı bulunduğu, ceza dosyası, teftiş raporu, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre, davalıların sorumlu olduğu kanaatine varılırsa diğer takip dosyası ve hükümle tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere bir karar verilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.