Dava konusu bonoyu davacı ve davalı borçlu sıfatı ile birlikte imza etmişlerdir. TTK.’ nun 690 ve 636. maddeleri gereğince senette yazılı borçtan taraflar müteselsilen sorumludurlar. BK.’ nun 146. maddesinde “...müteselsil borçlulardan her biri alacaklıya yapılan tediyattan birbirine müsavi birer hisseyi üzerine almaya mecburdurlar ve hisseden fazla tediyata bulunan fazla ile diğerlerine rücu hakkına haizdir...” hükmü yer almıştır. Alacaklı dava dışı kişinin imzaladığı ibraname gözetildiğinde davacının takipten önce ve sonra ödeme yaptığı tespit edildiğine göre müteselsil borçlu davalının ½ oranında sorumlu olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Kurum zararı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemi- Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değil ise de, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesince belirlenen maddi olgunun hukuk hakimini bağlayacağı- Davaya konu işlemleri nedeniyle davalılar hakkında açılan ceza davasının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği- İtirazın iptali davasında davacının genel hükümler kapsamında ispat hakkı bulunduğu, ceza dosyası, teftiş raporu, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre, davalıların sorumlu olduğu kanaatine varılırsa diğer takip dosyası ve hükümle tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere bir karar verilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davada, aracını yolun kenarına çekerek yardıma giden sürücünün geçici süre durduğu ve bu nedenle aracın işletilme halinde olduğunun kabulü gerektiği-
Muvazaalı işlemin tarafı olan alt işverenin de işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilin sorumlu tutulması gerektiği-
İtirazın iptali davası-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacı şirketin ilgili döneme ait defterlerinin sunulmamış olması karşısında, zarar iddiasının tespiti bakımından dosyada mevcut bilgi ve belgelerin bilirkişi incelemesine esas olacak yeterliliğe sahip olup olmadığı ve buradan varılacak sonuca göre yeni bir bilirkişi raporu alınmasının gerekip gerekmediği-
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 125. maddesindeki düzenleme, kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi zorunlu bir usul kuralı olup, mahkemece davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve sonucuna göre işlem yapılması gerekeceği-
İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe maruz kalan işçinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkin davada, 1475 Yasada alt işveren ile birlikte asıl işverenin de sorumlu olduğu belirtildiğinden, davalı TEİAŞ (asıl işveren), iş kazasından doğan zararlardan işçiye karşı diğer davalılar ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunun kabulü gerekeceği-
Kefalet sözleşmesinin geçerliği bakımından eşin rızasının aranması yönündeki düzenlemenin aval veren hakkında uygulanamayacağı-
Yargıtay önceki kararı ücret araştırması yönünden bozmuş, davacı tarafın temyizindeki muvazaa iddiasına karşı ise, dairece bozma ilamında mahkeme kararında dava konusu alacaklardan davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğundan ve davacı tarafça muvazaaya dayalı ücret farkı v.s. gibi bir alacak talep edilmediğinden, davalılar arasındaki sözleşmenin muvazaalı olduğu iddiasının sonuca etkili olmadığının anlaşıldığı belirtildiğinden, bozma ilamının muvazaa yönünden kesin hüküm teşkil etmediği- Mahkemece davalılar arasındaki sözleşme ve şartnameler, davacıların murisinin hayatını kaybettiği iş kazasına yönelik iş yerinde düzenlenen iş müfettiş raporu içerikleri incelenerek ve gerekirse tanıklarda yeniden dinlenmek suretiyle davacıların murisinin tam olarak ne iş yaptığı, murisin çalıştığı sahada davalı Genel Müdürlüğün davacı ile aynı işi yapan işçisi bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği- Davalılar arasındaki sözleşme konusu işin yapılan asli iş olup olmadığı, asli işlerden ise, teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olup olmadığı, yardımcı iş ise murisin hizmet alım sözleşmesine uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığı, yaptırılan iş yönünden murise emir ve talimatların kim/kimler tarafından verildiği, araç-gereçlerin nasıl temin edildiği, asıl işverenin gözetim ve denetim yükümlülüğünü aşacak boyutta ve özellikle yüklenici firmanın işverenlik sıfatını ortadan kaldıracak, onu bordro ya da kayden işveren durumuna sokacak hususların olup olmadığı üzerinde durularak, bu hususların açıklığa kavuşturulması ve özellikle de yüklenici şirketin, işyerinde davalı Genel Müdürlüğü'nden den ayrı ve bağımsız olarak kendine özgü organizasyon yapısı oluşturup oluşturmadığı hususlarının tespit edilmesi gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.