İhtiyari dava arkadaşlığında, borçluların tümüne karşı dava açma zorunluluğunun olmadığı; alacaklı, müteselsil borçlulardan her birine karşı ayrı ayrı dava açabileceği gibi isterse, müteselsil borçluların birkaçına veya tümüne karşı birlikte dava açabileceği, dava arkadaşı sayısı kadar davanın olduğu, bu sebepten, davalı taraf isterse yüklenici aleyhine de dava açabileceği, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 79. maddesi uyarınca hiç kimsenin dava açmaya zorlanamayacağı-
Şikayetçi … Şti. birinci açık artırmaya katılıp pey sürmekle ihalenin feshini isteyebilecek ilgili statüsünü kazanmış olup; yapılan taşınmaz ihalesi, ihale bedelinin yatırılmaması sebebiyle, yeniden satışa çıkarılmış olduğundan İİK.nun 133/2. maddesine göre davacı iki ihale arasındaki farktan sorumlu olacağından ihalenin feshine ilişkin davayı açmakta hukuki yararının olduğu-
Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdatı istemine ilişkindir...
a- Davacı ile evlilik birliği devam ederken, davalı le birlikte olan davalı aleyhine boşanma davasında, boşanma kararının özetlenen içeriğine göre eldeki davaya konu edilen eylem nedeniyle tazminata hükmedilmesi karşısında aynı eylem nedeniyle yeniden manevi tazminata hükmedilmesinin mümkün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre davalı yönünden manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin gerekip gerekmediği- b- Evlilik birliği devam ederken, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalının bu eylemi nedeniyle davacının manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı-
“Menfi tespit davasında tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmeyeceklerinin” kararlaştırılmış olması karşısında, bu şekilde davalı bankaya “hiçbir vekalet ücreti ödemeyeceği” konusunda güven verildikten sonra, davacı avukatın sulh sözleşmesine muvafakatı bulunmadığından bahisle, Avukatlık Kanununun 165. maddesine dayanarak davalı bankadan vekalet ücreti talep etmesinin dürüstlük ve iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bu mümkün olmadığı taktirde araç için ödenmiş olan bedelin ihtarname tarihinden itibaren işlemiş olan ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesi talepli davada, mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, değişim mi yoksa sözleşmeden dönmek mi istediğinin açıklattırılarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurması gerektiği-
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesinin tazminatın doğru tespiti açısında önemli olduğu- Davacının maruz kaldığı destekten yoksun kalma zararının belirlenebilmesi için, desteğin son gelir durumunun net olarak belirlenmesi gerektiği- SGK’dan gelen yazı cevapları da gözetildiğinde, muris çok kısa süreli ve düzensiz olarak masaj salonu ve güzellik salonu gibi farklı yerlerde çalışmış olup gelirinin asgari ücret üzerinde olduğu ispatlanamamış olduğundan, mahkemece desteğin gelirinin asgari ücret üzerinden belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesinin hatalı olduğu- Hatır taşımalarında hakim mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerektiği- "Hükmedilecek tazminattan takdiren %10 indirim yapılmasının hakkaniyete uygun düşeceğinden bahisle %10 indirim" yapılmış ise de, bu indirim yeterli olmayıp hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle, somut olayda, %20 oranında indirim yapılması gerektiği- Kaza tarihindeki yaşa göre %38 oranı yerine, yerinde olmayan gerekçeyle rapor tarihindeki yaşa göre %20 oranında evlenme ihtimali indirimi yapılmasının isabetsiz olduğu- Zorunlu trafik sigortacıları olan şirketlerin kaza tarihinde geçerli ölüm halinde kişi başına poliçe limiti 175.000’er TL olup poliçe limiti her bir sigorta şirketi için ayrı ayrı aşıldığı halde, poliçe limitiyle sınırlı sorumlu oldukları gözetilmeksizin hükmedilen maddi tazminatın tamamından diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmalarının hatalı olduğu-
Asıl işveren davacı üniversiteye karşı davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin açmış olduğu dava sonrasında ödemek zorunda kaldıkları işçilik alacaklarının rücuen tahsili istemi-
Davacının gazetede yer alan ifadeler için gazete yazı işleri müdürüne dava açmasının doğru olmadığı ve sıfat yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Haberin görünür gerçeğe uygun olduğu, davalıların bu haberden dolayı sorumlu tutulmaması gerektiği-
İtirazın iptali konulu dava dosyasında borcun sebebini oluşturan faturalar bulunmadığından, takibe konu bu faturaların ya da hesap dökümlerinin dosya arasına alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.