Bir dava, davanın temeli olan uyuşmazlık konusu olayın meydana geldiği değil, uyuşmazlığın yargı önüne getirildiği tarihteki yargılama kurallarına tabi olacağından yargılama sırasında yargılama kuralları değişirse, o noktadan itibaren kural olarak yeni kuralların ve yeni usul hükümlerinin ne zaman yürürlüğe gireceği kanunda açık olarak düzenlenmişse, bu düzenlemeye göre yeni usul kurallarının zaman bakımından uygulanacağı-
Dava açmak bir işlem olup, gerekli harç ve giderler yatırıldıktan sonra usulüne uygun olarak Esas Defterine kaydedilmesiyle tamamlanmış olacağı-
İş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedildiği davalı işverence ispat edilemediğinden ve davalılar arasındaki asıl-alt işveren ilişkisinin hukuka uygun olduğu ve muvazaa bulunmadığı anlaşıldığından davacının şirkete işe iadesine ilişkin karar yerinde olduğu- Davacı tarafça dosyaya sunulan yerel basında yer alan Belediye Başkanının fesihler üzerine basına verdiği demeçlerden, feshin davalı işverenin desteklediği sendikaya üye olunmaması, istenilmeyen sendikaya üyeliği nedeniyle yapıldığı ve feshin sendikal nedene dayandığı anlaşılmakla sendikal tazminat talebinin kabulü gerektiği-
Henüz kusur durumu belli değilken mahkemenin ilk duruşma ara kararında kusur bilirkişi ücreti, tazminat bilirkişi ücreti ve adli tıp ücreti gibi avansları iki haftalık kesin sürede istemesinin isabetsiz olduğu, zira, kusur raporu alındığında davacının tamamen kusurlu çıkması durumunda davanın reddedebilme ihtimali varken mahkemenin kusur belirlenmeden tüm avansları talep etmesi ve sonrasında belirlenen delil avansı yatırılmadığı için davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğu-
Mahkemece, yapılan ihtar ile gider avansı ve delil avansının birlikte talep edilmesi ve yasal düzenleme gereğince soyut kesin süre verilerek dava şartı noksanlığından da­vanın reddine karar verilmesi hatalı olduğu-
Asıl dava 17.05.2010, birleşen dava ise 03.06.2010 tarihinde, 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde açılmış, dilekçelerin teati aşamasından sonra tahkikat aşamasına geçilmiş olup; bu aşamada sadece HMK'nun 324. maddesi uyarınca, delil avansı istenebileceği-
Taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiğinin kabul edileceği, hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağının kalmayacağı, kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekeceği-
8. HD. 07.04.2021 T. E: 2019/2795, K: 3226-
7. HD. 17.12.2015 T. E: 41177, K: 25652-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.