Takip talebinde davacı banka İİK’nun 138/3 maddesine aykırı olarak %10 avukatlık ücreti talep etmiştir. İİK.’nun 138/3 maddesine göre, vekil vasıtası ile yapılan takiplerde vekâlet ücretinin alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın icra müdürü tarafından Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplanması gerektiğinden, mahkemece “%40 oranında vekâlet ücretinin tahsiline” imkân verecek şekilde “itirazın iptaline” karar verilmiş olmasının doğru olmayacağı-
Davalılardan biri tarafından verilen temyiz dilekçesinin ekindeki 21.11.2011 tarihli protokolle borcun yapılandırıldığının ve ödendiğinin iddia edildiği, davacı tarafın da temyiz dilekçesinde doğruladığı ve borcu sona erdiren nitelikteki söz konusu protokol değerlendirildikten sonra bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Davacı yanca davaya konu takip dışında ayrıca hem ............... İcra Müdürlüğünün ............. E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip, ............... İcra Müdürlüğünün .................. E. sayılı dosyasında ise ticari işletme kapsamında taşınır rehinin paraya çevrilmesi yoluyla tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla iki ayrı takip daha yapıldığı, davalı asıl borçlu lehine verilen ipotek ve taşınır rehin bedelinin dosya kapsamına göre davacı yanın alacağından fazla olduğundan 2004 sayılı Kanun'un 45 inci maddesi gereğince alacak rehinle ipotek teminat altına alındığından davalı asıl borçlu şirket yönünden açılan davanın reddine yönelik ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu, öte yandan davacı yanca, akdi faizin %36, temerrüt faizinin ise %72 olduğu iddia edilmiş ise de, davacı yanca genel kredi sözleşmesi kapsamında taraflarca kararlaştırılan akdi faizin %36 olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi belgenin dosyaya kazandırılmadığı, ilk derece mahkemesince hem Merkez Bankasına yazılan yazıya göre temerrüt tarihi itibariyle genel kredi sözleşmesinin tarafı olan bankanın fiilen uyguladığı akdi faiz oranının %24 olduğu, sözleşme hükümlerine göre temerrüt faizinin de uygulanan akdi faizin %100'ünün eklenmesi sonucu %48 olacağından bankacı bilirkişi tarafından dosyaya sunulan ek raporda da bu oranlar üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle davacı yanın takip tarihi itibariyle alacağının tespit edildiği ve davalılardan ............. Gıda ...Şirketi yönünden de .............. tarihli kefaletname dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapıldığından davacı yanın bu kısma yönelik istinafının da yerinde olmadığı-
Kefil, kefalet limitiyle sınırlı olarak kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olacağı, Genel Kredi Sözleşmesinde “kefilin, söz konusu sözleşme uyarınca kefalet miktarıyla sınırlı olarak müşterinin tüm borçlarından sorumlu olacağı” açıkça yazılmıştır. Bu nedenle mahkemenin, “kefilin sadece taksitli ticari krediden sorumlu olup, BCH kredisinden sorumlu olmayacağını” kabul etmesinin yerinde olmayacağı-
Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemi-
Kredi sözleşmesinin ortaklaşa ve dayanışmalı kefilinin sorumluluğunun, kredi sözleşmesinde saptanan kefalet limiti ve bu limite eklenebilecek olan kendi direniminden doğan faiz ve eklentileriyle sınırlı olduğu–
Mahkemece banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle konusunda uzman bankacı bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulundan rapor alınarak her üç sözleşmenin birbiri ile bağlantılı olup olmadığı da tespit edilip, sözleşmelerden kaynaklı olarak kefil sıfatıyla davalıların takip tarihi itibari ile borçlu olup olmadıklarının varsa miktarının denetime elverişli raporla tespit edilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davacı bankanın davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı 11.04.2008 tarihli genel ticari kredi sözleşmesinden doğan alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Davalı, dava dışı V. K. ile davacı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesine kefalet etmiş olup, bu sözleşme kapsamında kredi borçlusuna verilen çek karnesi uyarınca kredi borçlusunun keşide ettiği ve karşılıksız çıkan her bir çek yaprağı için 3167 sayılı Çek Kanunu gereğince zorunlu karşılıkları banka kredi kullandırmak suretiyle ödemiş olduğundan, banka alacağının kredi alacağına dönüştüğü ve kefilin kefalet limiti kapsamında bu borçtan sorumlu olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.