İİK. nun 68/son maddesi uyarınca, alacaklının itirazın kaldırılması istemini esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde “borçlunun kötü niyetli olup olmadığı” üzerinde durulmaksızın, alacaklının talebi doğrultusunda alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Borçtan dolayı; kural olarak maaşın tamamını bloke etme hakkının bulunmadığının ve maaşın 1/4'ten fazla kesintiye uğratılamayacağının, sözleşmeden kaynaklı banka alacaklarında uygulama alanı bulmayacağı-
Birikmiş nafaka için emekli maaşından 1/4 oranında kesinti yapılabileceği-
Maaş haczi’ne ilişkin şikayetle ilgili kararın temyiz edilebileceği (İİK. 363/5)–
Henüz maaş haczi yapılmadan “maaş üzerine konulmuş olan haczin kaldırılması için” şikayette bulunulamayacağı–
Borçlunun icra takibinin kesinleşmişinden sonraki muvafakatına dayanılarak emekli maaşının haczedilebileceği-
Yurt dışından alınan emekli maaşlarına, İİK’nun 83. maddesi çerçevesinde ¼’ünden az olmamak üzere haciz konulabileceği-
İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların İcra Müdürlüğü'nce sıraya konacağı ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemeyeceği, bu durum karşısında İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine davacının çalıştığı kurum tarafından maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemeyeceği, bu durumda mahkemenin, yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarınca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesinin doğru olmadığı-
Uyuşmazlığın bedelsiz senedi kullanma , haksız şikayet , haksız takip ve haksız hacizden kaynaklanan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkin olduğu - Senedin teminat senedi olarak alındığı , işverenin zararının ispat edilemediği , davalının teminat senedi olarak verildiğini bildiği ve davacıdan alacağı bulunmadığı halde, iş sözleşmesi uyarınca alacağını almak için dava açarak davayı kazanan davacı aleyhine olacak şekilde ona yapılacak ödemeyi sonuçsuz bırakma amaçlı olarak icra takibine konu etmesi , menkul ve maaş haczi yapılması eyleminde, kötü niyetli ve ağır kusurlu davrandığı - Hırsızlık ve dolandırıcılık gibi suçların yüz kızartıcı suçlar olması nedeni ile hırsızlık ve dolandırıcılık gibi ağır sonuçlar doğurabilecek bir konuda şikayet hakkının kullanılmasından önce yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlenmesi, acele davranılmaması ve kayıtsızlık da gösterilmemesi gerektiği , dolayısıyla ekonomik yönden güçsüz olan işçi hakkında , sonraki iş yaşamını da etkileyecek dolandırıcılık eyleminden şikayetçi olunurken yeterince ve ciddi olguların varlığının belirlendiğinin söylenemeyeceği- Manevi tazminat taleplerinde takdir edilecek paranın, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi olan özgün bir nitelik taşıdığından, bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği - O halde bu tazminatın sınırının onun amacına göre belirlenmesi gerektiği, takdir edilecek tutarın, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.