Yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmamasından dolayı hükmün bozulmasına karar verildiği-
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemi-
Örtülü ticari işletme devri iddiasına dayalı alacağın tahsili isteminde; çekini, illetten mücerret olması, kayıtsız şartsız bir borç ödenmesi anlamına gelmekte olduğu, temel ilişkiden kopuk bir çekin düzenlendiğini kabul etme olanağı bulunmadığından, mahkemece davanın faturaya dayalı alacak davası olarak ıslah edilmesinin mümkün olduğu nazara alınarak, ticari işletme devri hususunda değerlendirme yapılıp, böyle bir devrin varlığı halinde asıl borçlu ile birlikte davalının da müteselsil sorumlu ve bu sorumluluk nedeniyle de davacının talep hakkının oluşacağı-
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 89. maddesi hükümlerine göre açılmış menfi tespit istemine ilişkin davada, defter ve kayıtlar dosya içine alındıktan sonra takip tarihi itibariyle davacıdan alacağı olup olmadığı diğer delillerle birlikte usulünce araştırılması, konusunda uzman mali müşavir bilirkişiden ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında yazılı şekilde yapılmamış olmakla birlikte geçerli sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda faturalara (bedelin belli bir sürede ödenmemesi halinde vade farkı ödenir) ibaresinin yazılarak karşı tarafa tebliği ve karşı tarafça TTK.nun 23/2. maddesi [şimdi; Yeni TTK. mad. 21/(2)]uyarınca sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde bu durumun sadece fatura münderecatının kesinleşmesi sonucunu doğurup vade farkının davalı yanca kabul edildiği ve istenebileceği anlamına gelmeyeceği-
Satılan mal bedelinin tahsiline ilişkin davada, davacının delil olarak fatura ve irsaliye sunduğu, davalının, irsaliye altındaki imzayı inkar ettiği, davacının mal teslimini ispat etmesinin gerekeceği-
Yetkili icra dairesi olan Elmalı İcra Müdürlüğünce borçluya ödeme emri tebliğe çıkarılmadan ve davalının yapılan takibe herhangi bir itirazı bulunmadan itirazın iptali davası açılmasında dava şartı gerçekleşmediğinden, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, dava konusu ticari işletme rehine konu malların neler olduğu, borçlu şirket tarafından bu malların ne zaman alınarak fabrikasında kullanılmaya başlandığı, anılan malların alımından önce, satımından sonra borçlunun fabrikasındaki makinaların hangi makinalar olduğu, davalı borçlu şirket fabrikadaki tüm makinalarını sattığından dava konusu makinalar dışındaki satışların hangi makinalara ait olduğu ve ne zaman kimlere satıldığı, dava konusu satışı yapılan makinaların hangi makinalar olduğu, ticari işletme rehnine konu mallar olup olmadığı hususlarında, davalı şirketlerin kurulduğu tarihten bugüne kadar tüm ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, dava konusu malların alım-satımına ilişkin BA/BS formaları, davalılar arasında düzenlenen dava konusu mallara ilişkin satış faturaları ve sevk irsaliyeleri, ticari defterleri, davalı 4. kişi şirketin dava konusu mallara ilişkin gümrük beyannamesi incelenmek suretiyle uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor sonucuna göre tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bonoda kural olarak ispat yükünün 'senedin bedelsiz olduğunu' iddia eden tarafa ait olduğu, ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı 'malen' kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı 'nakten' kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulması gerektiği; bu kayıtların aksinin savunulmasının senedin ta'lili (nedene, illete bağlanması) anlamına geldiği ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştireceği, senedi ta'lil edenin, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına gireceği- Senette borcun nedeni 'mal' ya da 'nakit' olarak belirtilmişse, tarafların yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacağı, eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, lehine olan senet karinesi çürümüş sayılacak, bunun sonucu olarak da, iddiası paralelinde ispat yükünü de üstleneceği, buna senedin ta'lili dendiği, bu anlamda 'ta'lil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma' anlamına geldiği-
“Fatura muhteviyatı malın teslim edildiğini” davacının kanıtlamakla yükümlü olduğu; bu durumda mahkemece davalı savunması üzerinde durulup, irsaliyelerde imzası bulunan şahısların davalının şirket çalışanı olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.