İrtifak hakkının bir çeşidi olan üst hakkından kaynaklanan uyuşmazlığın, TMK'nun 826 vd. maddelerine göre taşınmazda kurulan irtifak hakkından kaynaklanan alacak istemine, başka bir deyişle mal varlığına ilişkin bulunduğu, HMK'nun 2. maddesi çerçevesinde davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesi görevi dahilinde kaldığı-
2926 sayılı Yasa'ya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine-
Hizmet tespiti ve işçilik alacakları davasında; davaya konu istemlerin yasal dayanaklarının ve buna bağlı olarak yapılacak inceleme ve araştırma yöntemlerinin farklılığı, temel ilişkinin kanıtlanmasında izlenecek usul gibi bir takım farklı olgular nedeniyle, yargılamanın daha iyi ve süratli bir şekilde yürütülebilmesi için hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların ayrı ayrı yürütülmesi gerekeceği-
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; prim alacakları yönünden zamanaşımı süresi ve başlangıcının primlerin ait oldukları (muaccel oldukları) dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri kapsamında mı yoksa 5510 sayılı Kanun’un 93/2. maddesi uyarınca mı değerlendirilmesi gerektiği-
Fesih nedeniyle cezai şart istenebilmesi için; feshin, haklı ve hukuka uygun olması zorunlu olduğu- Temerrüt nedeniyle tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile, mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemeyeceği-
Prim alacaklarının yapılandırılmasına yönelik 2. madde; 31.3.2005 tarihine kadar tahakkuk eden ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar ödenmemiş prim veya sosyal güvenlik destek primi borcu ile iki aylık sürede Kuruma yazılı olarak başvuru şartını aramakta olduğu, 01.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren düzenlemeden yararlanmak için tanınan başvuru süresinin, anılan Kanunun 3. maddesi ile Bağ-Kur Genel Müdürlüğü Yönetim Kuruluna tanınan yetki uyarınca, 30 Haziran 2006 tarihine kadar (bir ay süreyle) uzatılmış olması karşısında, bu süre içerisinde açılmış olan eldeki davanın 5458 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanma isteği şeklinde değerlendirilmesi gerekmekte olduğu; kuruma kayıt ve tescil konusunda bir başvuru ya da resen tescil bulunmasa da, Yasa kapsamına girenlerin prim borçlarının ürün bedellerinden kaynakta, “prim tevkifatı” suretiyle kesilmesi kayıt ve tescil iradesi anlamında olduğu, kesintiyi takip eden aybaşından itibaren sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin doğacağı-
“Bozma” ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılamayacağına–
İflâs masasına dahil olan araçların Motorlu Taşıtlar Vergisi ile gecikme! zamları hesap edilerek rehinli alacaklardan önce gelecek şekilde rüçhanlı olarak sıra cetveline kayıt edilmeleri eşyanın aynından kaynaklanmayan trafik para cezalarının ise diğer kamu alacakları gibi 3. sırada yazılması gerekeceği-
İcra takibine konu edilen vakıf borcunun kaynağı, ödemenin yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa ne zaman ve kim tarafından yerine getirildiği, varsa bu ödemelere ilişkin belgeler ile borcun beyan, tahakkuk ve ödeme dönemlerinde vakıfın mal varlığının bahse konu borcu ödemeye yeterli olup olmadığı, vakıf yönetim kurulunun kendi arasında işbölümü yapıp yapmadığı hususları ilgili kurum, kişiler ve taraflardan sorulup alınacak cevap yazıları ile tüm dosyanın yeniden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edilerek borcun neden kaynaklandığı, vergi aslı veya vergi cezası, gecikme zammı gibi türünün ne olduğu ve ödenip ödenmediği, vakfın ödeme gücünün bulunup bulunmadığı, bu borç nedeniyle taraflara yüklenebilecek kusur oranının bulunup bulunmadığı, bu borçtan tarafların sorumluluğunun tespiti ve borcun bir miktarının davalıdan istenmesinin haklı olup olmadığının duraksamasız belirlenmesine yönelik rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, davacı alacağının hesabında davalı yüklenici tarafından yapılan inşaatın bedeli mahsup edilerek inşaat yapım aşamasında ödenmeyen işçi sigorta primleri, damga vergisi, işsizlik primi ve gecikme zammı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, yapılmış bulunan inşaatın ruhsatının bulunup bulunmadığı, ruhsatı var ise imalatın yasal olup olmadığının araştırılmadığı anlaşıldığından bilirkişilerden alınacak ek raporla yapılmış bulunan inşaatın ruhsatının bulunup bulunmadığı, imara ve ruhsata uygun olup olmadığının denetlenmesi, uygun ise yapıldığı yıl piyasa fiyatlarına göre imalat bedelinin belirlenerek sonuca göre mahsup işlemi yapılması, yasal olmayıp yasal hale getirilmesi imkanı da yok ise ekonomik değeri olamayacağından buna ilişkin mahsup yapılmaksızın davacı talebi hakkında karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.