Tasarrufun iptali davası olarak açılan davada, takip dayanağı bononun düzenlenme sebebi ile borcun doğduğu tarihin ve takibe konu alacağın gerçek olup olmadığı hususunun araştırılması gerektiği-
İhalenin feshinde "hukuki yarar" koşulu- Yargıtay 12. Hukuk Dairesince; görüş değişikliğine gidilmek suretiyle, ihale edilen mal muhammen bedelin üstünde bir bedelle satılmış olmakla beraber yapılan usulsüzlük malın daha yüksek bedelle satılmasını önlemiş ise (yani ihalenin feshi sebebi olarak dayanılan yolsuzluk yapılmamış olsa idi mal daha yüksek bedelle satılabilecek idi ise) malın daha yüksek bir bedelle satılamamış olmasından zarar görmüş olan ilgilinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekeceği- Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince, önceki içtihatlarına uygun olacak şekilde değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiş ise de; ilgili dairenin yazılı görüş değişikliği nedeniyle, şikayet dilekçesinde ileri sürülen ve istinaf sebebi yapılan tüm fesih iddialarının esası incelenerek hüküm kurulması gerekeceği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemi-
Trafik kazasında meydana gelen yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkin talebin, aracın işleten ve sürücüsü olan davalılar K.T.K ve T.B.K hükümlerine göre trafik sigortası arasında müteselsil sorumluluk bulunup, usul ekonomisi, arada bağlantı bulunması ve davanın daha iyi bir şekilde görülüp sonuçlandırılması bakımından Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca tasarrufun iptali davalarında incelemenin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı, kamu düzenine aykırılık olup olmadığının ise re'sen gözetileceği- Yine; HMK'nun 357. maddesine göre de ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinafta dinlenemeyeceği ve istinafta yeni delillere dayanılamayacağı-
Uyuşmazlık, abonelik sözleşmesine dayanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir...
Uyuşmazlığa konu dava İİK. mad. 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan ve eşler arasındaki tasarrufun iptali istenilen davada, uygulanılacak madde İİK 279/3-2 maddesi olup, bu maddenin değerlendirilmesinde ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı önemli olmadığından, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına da gerek olmadığı- Dava konusu olayın somut özelliğine göre, zaten yapılmayacağı önceden belirli olan keşif ve bilirkişi giderlerinin eksikliği için kesin süre verilmesi ve sonucunda dava ön koşul yokluğundan reddi kanunun konuluş amacına uygun olmadığı gibi ve hakkaniyete aykırı olduğu-
İnşa edilen yapıların fiziksel bakımdan aynı olduğu ancak bu yapılar üzerinden talep olunan hakların farklı olduğu iki davada müddeabihlerin ve maddi vakıaların aynı olmadığı; bu nedenle 'sözleşmenin haksız feshine ilişkin uğranılan kazanç kaybı ile yapılan masrafları tazminat' davasında verilen ve kesinleşen hükmün 'sözleşmenin feshinin haklılığından bağımsız olarak haksız inşaata ilişkin tazminat talebine' ilişkin davada kesin hüküm oluşturmayacağı-
Her ne kadar borçlulara yapılan satış ilanı ve kıymet takdir tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğü iddia edilmiş ise de, şikayet dilekçesinde taşınmazların kıymetinin düşük olduğunun ileri sürülmediği, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde zarar unsurunun oluşmadığının kabulünün gerekeceği-
Alacak davası-
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.