Alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak iddiasının reddi talebiyle açtığı davada, öncelikle borçlu hakkında 3. kişinin şikayeti üzerine yürütülen ceza soruşturmasının akıbetinin araştırılarak ilgili ceza dosyasının getirilmesi, borçlu şirketin ticari defterleri, banka kayıtları, ticaret sicil kayıtları ve varsa vergi kayıtlarının getirtilmesi, yurt işletmesinin devredildiği ve karşılığında senetler alındığı anlaşıldığından, devirlerin muvazaadan ari olup olmadığının ortaya konulması bakımından, borçlu şirkete ait defterlerinin (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) incelenmesi, dava dışı şirket tarafından ödemelerin yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, taraflar arasındaki organik bağın araştırılması, 3. kişinin satın aldığını bildirdiği mallara ilişkin faturalar ile davaya konu mahcuzların karşılaştırılması, 2014 yılı itibariyle 10.000 TL sermayesi olan borçlu şirketin işlemleri ve hesapları incelenerek takibe konu alacağın kaynağının ve gerçek bir alacak olup olmadığının araştırılması için dosyanın mali müşavir ve hesap uzmanının bulunduğu bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor düzenlettirilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında takip borçlusu yasal hasım konumunda olduğundan, davalı olarak gösterilmese de karşı dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini gösterir uyarılı davetiye ile duruşmaya davet edilip savunmasını yaparak delillerini sunabilme olanağının kendisine tanınması, bundan sonra toplanacak delillere göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği- İstihkak davalarında dava değerinin, hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise ona göre belirleneceği-
Mahkemenin alacaklının yararına İİK'nun 89/4.maddesine dayalı olarak tazminata hükmedilebilmesi için; borçlunun haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye tebliği tarihi itibariyle üçüncü kişi nezdinde kesinleşmiş, muaccel bir alacağının bulunmasının zorunlu olduğu-
Davacı şirketin alacağının doğum tarihinin, davalının alacağının doğum tarihinden önce olduğunun tespit edilmiş olmasına göre, davacının davalıya karşı muvazaa iddiasında bulunabileceğinin kabulü gerekeceği-
Değişik tarihlerde uygulanan ihtiyati hacizler arasında önce kesin hacze dönüşen ihtiyati haczin «ilk haciz» olarak kabul edileceği ve diğer ihtiyati hacizlerin bu hacze -İİK. 268’deki koşullar çerçevesinde- katılabileceği - İhtiyaten haczedilen bir mal, daha sonra bir başka alacaklı tarafından ihtiyaten haczedilir ve ikinci alacaklının haczi diğer (birinci) alacaklınınkinden önce kesin hacze dönüşürse, bu alacaklının ilk hacze -aynı derecede- katılacağı (yani, paylaştırmanın garameten yapılacağı) aksi taktirde -ilk alacaklının ihtiyati haczinin daha önce kesin hacze dönüşmesi halinde ikinci- alacaklının ilk hacze katılamayacağı (ikinci sırada yer alacağı)–
Nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilen kişinin düzeltilen nüfus kaydına göre kardeşiyle arasında 1 ay 7 günlük zaman farkı olacaksa, hakimin nufus kayıtlarında düzeltme yaparken kayıtlar arasında çelişkisi meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorunda olduğu-
Muvazaaya dayalı davalarda, davacının icra takibine geçmesine ve aciz belgesi almasına gerek bulunmadığı- TBK.m. 19'a dayalı tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için, davacının alacağının gerçek olması, iptali istenen tasarrufun, takip konusu borçtan sonra yapılmış olması gerektiği-
22. HD. 05.02.2019 T. E: 363, K: 2419-
Borçlu ve onunla hukuki muamelede bulunan üçüncü kişi arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan her ikisininde davalı olarak gösterilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda..

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.