Bedelsiz kaldığı kanıtlanamayan bonolar yönünden, icra takiplerindeki faiz oranlarının taraflar arasındaki sözleşmeye göre hesaplanması gerektiği- Sunulan makbuzun aslında nakit ödeme yapılmadığı satış bedelinden mahsup edildiği dolayısıyla davalının herhangi bir alacağı bulunmadığı ileri sürülmüşse de bu iddia kanıtlanamadığından davanın bu gerekçeyle esastan reddi gerektiği- 
6. HD. 31.01.2022 T. E: 2021/1263, K: 378-
Tapu iptali ve tescil davası-
Mahkemenin yeni bir delile dayanarak veya bozmadan esinlenerek gerekçesini değiştirerek veya daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemeyeceği- Bozma ilamında diğer bozma sebebi yanı sıra; kooperatif genel kurul toplantılarına davacının ortak sıfatıyla çağrılarak toplantılara katılmış olması nedeniyle artık kooperatifin, davacının ortaklığını zımnen benimsediği açıklanmış olup, yerel mahkemece bu bozma nedenine karşı ilk kararda hiç yer verilmeyen yeni gerekçeler açıklanmış olup, davalı kooperatifin, davacının açtığı başka davalardaki yargılama nedeniyle davacıyı  genel kurullara çağırdığı ve bu durumu da genel kurul tutanaklarına açıkça yazdığı, ayrıca üyelikten ihraç edilen davacının, ihraç kararı hakkında açtığı davanın neticelenmesinin beklenmesi şeklinde kooperatif genel kurul tutanaklarında kararlar tesis edilmiş olduğu, bu nedenle de davacının iki adet genel kurula çağrılmasının üyeliğin zımnen kabulü olarak nitelendirilemeyeceği, bilakis davacının üyeliğinin sonlandırıldığı, üyeliğin devam ettirilme arzusunun bulunmadığı, üyelik koşuluna bağlı bir davanın açılması nedeniyle bu konuda bir karar verilene kadar üyeliğin tartışmalı olması nedeniyle davacının genel kurula çağrılmış olduğu belirtilerek direnme kararı verilmiş olduğundan, davanın reddine ilişkin bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevi, Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye ait olduğu-
Kooperatif ortakları bakımından geçerli olan ve öğretide "açık kapı ilkesi" olarak kabul edilen ilke uyarınca ortaklık şartlarını taşıyan ve kooperatife ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler kooperatife girmekte serbest olduğu gibi kooperatiften çıkarken de serbest olduğu- Açık kapı ilkesinin bir uzantısı ve onu tamamlar nitelikte olan "kooperatifin korunması ilkesi" gereğince ortağın kooperatiften çıkışının kooperatife zarar vermemesi gerektiği- Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, ortağın uzun süre kooperatife uğramaması ve aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, kooperatifin kuruluş amacına uygun faaliyetini uzun süredir yerine getirmemesi üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, başka bir anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu, böyle bir ortağın da açtığı kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine dayalı açtığı davanın dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve korunmaya değer hiçbir hukuki menfaati kalmadığı-
Üyeliğe dayalı tazminat istemi-
Kooperatif üyelik şartlarını taşımayan üyeye ihraç edilmeden önce şartları tamamlaması için makul bir süre verilmeden ortaklıktan çıkarılamayacağı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası-
Kooperatif üyesi olan davacıları «yükümlülüklerini yerine getirmeyen» konumuna düşüren ifadelerin, kişilik haklarına saldırı teşkil edeceği–

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.