Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği- Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
4077 Sayılı Kanunun 10/B maddesi uyarınca konut kredisine ilişkin kefaletin adi kefalet niteliğinde olduğu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel olması gerektiği, kredinin teminatının hileli işlemlerle ortadan kaldırılmış olmasının tek başına alacağı muaccel hale getirmeyeceği, tüketici kredisinin kalan taksitlerinin 4077 Sayılı Kanunun 10/B hükmü uyarınca muaccel hale gelmesine ilişkin koşullarının somut olay bakımından gerçekleşip gerçekleşmediğinin anlaşılamadığı belirtilerek ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takibe konu ipotek, konut kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, konut kredisinin bir tür tüketici kredisi olması ve ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanunu’na tabi olduğundan kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içermediğinden bu tür bir ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılabileceği, borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri gönderilebileceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti, Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılmasını gerektirmekte olup, İİK.nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağının bulunmadığı-
Takibe konu ipotek, bireysel finansman kredisi alacağının teminatı olarak düzenlenmiş olup, bireysel finansman kredisi bir tür tüketici kredisi olmakla ipotek alacağının varlığı, miktarı ve muaccel olup olmadığı Tüketici Kanununa tabi olduğundan ipoteğe dayalı olarak ilamlı takip yapılamayacağı, ancak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapılması ve borçluya İİK'nun 149/b maddesi uyarınca ödeme emri tebliğ edilmesine engel bir durumun olmadığı-
Borçlunun, tüketici kredisine ihtirazi kayıt koymadan kesintiye ilişkin muvafakatın geçerli sayılacağı bu nedenle on beş ay sonra borç ödendikten sonra kredi miktarını geri istemesinin iyi niyetli sayılmayacağı-
İİK.nun 68/b (ve 150/ı) maddesinin tüketici kredilerinde uygulanma olanağı bulunmadığı; alacağın tüketici kredisinde kaynaklanması halinde borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespitinin tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceği; "konut finansman sözleşmesi" kapsamında alınan limit ipoteğine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip borçluya İİK.nun 150/ı maddesi kapsamında icra emri gönderilmesi, borçlunun "ihtarnamenin kendisine tebliğ edilmedeğini" belirtip faiz ve borca itiraz edip takibin iptalini istemesi halinde, alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından,mahkemece "takibin iptaline" karar vermek yerine, dar yetkili icra mahkemesinde tüketici yasası koşulları tartışılarak sonuca gidilemeyeceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde borçlunun temerrüde düşüp düşmediği alacağın muaccel olup olmadığı ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğu faiz miktar ve oranlarının tespiti Tüketici Yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceğinden İİK'nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulama olanağı bulmayacağı-
Bodrum Tapu Müdürlüğü’nün yazısı ekinde yer alan şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet’de yer alan ““.......Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten Banka Merkez ve Şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ........sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .........karşılamak üzere maliki bulunduğu gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden.....ipotek etmeyi kabul ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı görüldüğünden ipotek konusu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu ve ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olmadığı sabit ve tartışmasız olduğuna göre meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediğinin, alacağın muaccel olup olmadığının, ne miktarının tahsil edilebilir olduğunun, faiz miktar ve oranlarının tespitinin, tüketici yasası koşullarında yargılama yapılmasını gerektireceği, o halde İİK.nun 68/b ve İİK.nun 150/ı maddesinin tüketici kredilerinde uygulama olanağının olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.