İtirazın iptali davası-
İİK.'nin 150/ı maddesine uygun şekilde asıl borçlu ve ipotek verenler adına çıkarılan hesap kat ihtarına asıl borçlu tarafından itiraz edilmediği ve ipotek veren taşınmaz maliki borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; sair itirazlarının yanında 'faize ve faiz oranına itiraz ettiği'nin görüldüğü, bu durumda, İİK.'nin 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmekle ipotek veren taşınmaz maliki borçlu alacak miktarına yönelik iddialarını icra mahkemesinde ileri süremez ise de İİK.'nin 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını talep edebileceği-
Taraflar arasında açılmış olan borçlunun borcunun bulunmadığını tespiti kararından geçen '2014/12 ay ile 2015 dönemi arasında kira bedelinin yarısı kadar indirim yapılarak ödenmesi konusunda sözlü anlaşma yapılmış olduğu' şeklindeki tespit hükmünün takibe konu 2017/ 1 ay için de uygulaması ile ilgili bir karar bulunmadığından; tespit hükmünden sonraki dönemlere ilişkin kira sözleşmesindeki aylık kira miktarının geçerli olacağı; bu nedenle itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; kira sözleşmesindeki aylık kira miktarı esas alınarak takibe konu aya ilişkin ödemeler düşülerek bakiye alacak kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
İtirazın iptali davasında, değerlendirmenin takip tarihi itibarıyla yapılması gerekeceği- Mahkemece yapılacak iş; davalının takip tarihi itibarıyla asıl alacak ve işleyen faizi hesap edilerek, daha sonra borçlu tarafından yapılan ödemeler tarihi itibarıyla yine işleyen faizin hesaplanması ile bu ödemelerin öncelikle faizden indirilmesi, daha sonra bakiye miktara işleyen faizin, davalı tarafından ödenen miktarın, ödendiği tarihe kadar tekrar hesap edilmesi ve davalı tarafından ödenen bu meblağın yine öncelikle faize mahsup edilerek, daha sonra asıl alacaktan indirilmesi ile kalan alacağın hüküm altına alınması gerekeceği-
Davalı borçlunun itirazı kısmi itiraz mahiyetinde olmadığından, itirazın kaldırılması talep edilmeden kiralananın tahliyesinin talep edilemeyeceği-
Mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil talebine-
6101 sayılı Kanun'un 7. maddesine göre eldeki davada da uygulanması gereken 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 120. maddesinde öngörülen faiz sınırlaması nedeniyle davacıdan talep edilen aidatın her halde gerçek borçtan fazla olduğu ve taraflar arasındaki çıkabilecek uyuşmazlıklarda borç miktarının ayrıca hesaplanmasının gerekeceği-
Yapılan takipte, “faize faiz yürütülemeyeceği” kuralına aykırı bir talepte bulunulamayacağı-
İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için işlemiş faiz ve takipten sonra bu alacak için istenen işleyecek faiz isteminin yasaya aykırı olması gerekeceği-
Davalı takibe itirazında, asıl alacağın yanında işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına itiraz ettiğine göre, davacı alacaklının, işlemiş faize ilişkin talebinin haklı olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının işlemiş faize ilişkin itirazları değerlendirilmeden yazılı şekilde takibe konu miktarın tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.