Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği-
Harici satış sözleşmesindeki satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerektiğinden, sözleşmedeki bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları, YİBK kararlarının kapsamları ve TEFE-TÜFE endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlar, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanarak belirlenmesi gerektiği-
Murisin ölümünden sonra mirasçıların taksim yaptıkları ve dava-cının taksim sonucu kendisine isabet eden bir yeri, davalıların bayii (satıcısı) de dava konusu taşınmazı kullandığına göre, bu durumda şuf’a hakkının kullanılmasının dürüstlük kurallarına aykırı olacağı-
Müdahalenin meni, tescil ve tapu iptali gibi taşınmazın aynını ilgilendiren davalarda, taşınmazın değerinin esas alınacağı, harç kaybının da böylece önlenmiş olacağı-
Davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalıya davacıya ait taşınmazın satışının yapıldığı, davalıya temlik edildiği, davalı T. dışındaki tüm davalılar dava konusu bağımsız bölümün davacıya ait olduğu konusunda mutabık oldukları, davalı taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını iddia ettiği, bu hususu ispata yeterli delil ibraz edemediği, dava konusu taşınmazın davacıya ait olduğunun kabulü gerektiği-
Arsa sahibi ve yüklenici sıfatlarının birleşmesi ve arsa sahibinin kendisine ait taşınmaz üzerinde inşa edeceği binanın finansmanını sağlamak üzere, yapmakta olduğu inşaata, "yapı ortaklığı" modeliyle üçüncü kişileri dahil ettiği durumlarda da, yüklenici ile üçüncü kişi arasındaki sözleşmenin de yazılı ya­pılmasının yeterli olup; resmi koşul aranmayacağı-
Davacının, davalıların murisi olan dayısından bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını iddia ettiği, iddiasına dayanak teşkil eden belgede davalıların imzalarının bulunmadığı, davalıların taşınmaz satışını inkar ettikleri, yargılama sırasında vefat eden diğer davalının ise parmak izinin bulunduğu, taraflar arasında HMK'nın 203/1-a maddesinde öngörülen, senetle ispat kuralının istisnaları arasında sayılan hısımlığın mevcut olmadığı, vefat eden davalının ise usulüne uygun onaylanmış parmak izinin bulunmadığı- Davacının ibraz ettiği belgede davalıların imzalarının bulunmadığı, diğer bir anlatımla davaya konu işleme taraf olmadıkları, yargılama sırasında vefat eden okuma yazma bilmeyen anneleri yönünden belgenin HUMK'nın 297. madde uyarınca bağlayıcı olmadığı, dayı-yeğen arasındaki işlemlerin miktar itibariyle tanık beyanlarıyla ispatlanamayacağı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmeye göre yapı kullanım izin belgesi alma yükümlülüğünün yükleniciye ait olmasına ve 5 nolu dairenin yapı kullanım belgesinin olmadığının tespit edilmesine rağmen mahkemenin davacı yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiği yönündeki gerekçesinde isabet bulunmadığı- Mahkemece, 5 nolu daire için yapı kullanım izin belgesinin alınıp alınmadığı ilgili belediyeden yeniden sorulup, işçiler ve inşaat ile ilgili SSK primlerinin yatırılıp yatırılmadığının belirlenmesi, gerekirse bu eksiklikleri tamamlaması için yükleniciye yetki ve süre verilmesi, sonucuna göre 818 sayılı BK'nın 81. maddesi uyarınca kendine düşen edimlerini yerine getirmeyen yüklenicinin davalıdan tescil isteme hakkının bulunmadığı hususu da gözönünde bulundurularak, bir karar verilmesi gerektiği-
Uyuşmazlık, taşınmazdaki ayıp iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir...

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.