Davalının çekişmeli taşınmazlarda birçok iyleştirmeler yaptığı ve onlara değer kazandırdığı savunmasının TMK.'nun 994. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve bu yönde hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Dosyaya yansıyan belge ve beyanlardan, çekişmeli ..... parsel sayılı taşınmazın 10.09.1971 tarihinde tapulama sebebi ile davacının murisi adına tescil edildiği, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, davalıların taşınmaz üzerinde ev, samanlık ve garaj yapmak sureti ile tasarruf ettikleri dosya kapsamı ile sabit olduğundan, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle, dava konusu taşınmaza davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi gerekeceği- Davada yıkım isteği de bulunduğu gözetilerek 1940 tarihli ve 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince harici satış bedeli, Medeni Kanunu'nun 994. maddesi uyarınca da taşınmazda gerçekleştirilen faydalı ve zorunlu giderler üzerinden davalılar yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle yıkım isteminin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Tapulu taşınmazların mülkiyetinin naklinin 4721 sayılı TMK. mad. 706, 6098 sayılı TBK. mad. 237 ve 2644 sayılı Tapu Kanunu mad. 26 hükümleri uyarınca resmi şekle bağlı olduğu, harici satışların mülkiyetin nakli yönünden geçersiz bulunduğu ancak geçersiz sözleşmeye göre kayıt malikine bir bedel ödenmiş ise, ödeyen yararına hapis hakkı tanınması olanağı doğacağının 10.7.1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı, taşınmazı haricen temlik eden kişinin aldığı satış bedelini karşı tarafa ödemedikçe haricen satın alan kişinin taşınmazı terk etmesini isteyemeyeceğinin vurgulandığı- İyiniyetli zilyedin geri vermeyi isteyen kimseden şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebileceği ve bu tazminat ödeninceye kadar şeyi geri vermekten kaçınabileceği- Davalı vekilinin davada yasal şartlar oluşmadığından bahisle davanın reddini talep etmesinin ve taşınmazın rayiç bedelinin ya da güncelleştirilmiş bedelinin kendilerine ödenmesi yönünde bir taleplerinin olmadığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte güncelleştirme ile ilgili bilirkişi raporunun yetersiz olup değerin düşük hesaplandığını belirtmesinin hapis hakkından vazgeçtikleri anlamını taşımadığı, davanın tümden reddini talep ettiklerini vurgulamak amacıyla yapılmış bir beyan olduğunu kabul etmek gerekeceği-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada, HMK 26. maddesi uyarınca hakim tarafların talepleri ile bağlı olduğundan davalının TMK. mad. 994/1'e dayanarak savunma ( defi ) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis ) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açık bir talepte bulunmadığından mahkemece kendiliğinden hüküm kurulamayacağı-
Davacının, davalıların murisi olan dayısından bedelini ödeyerek taşınmazı satın aldığını iddia ettiği, iddiasına dayanak teşkil eden belgede davalıların imzalarının bulunmadığı, davalıların taşınmaz satışını inkar ettikleri, yargılama sırasında vefat eden diğer davalının ise parmak izinin bulunduğu, taraflar arasında HMK'nın 203/1-a maddesinde öngörülen, senetle ispat kuralının istisnaları arasında sayılan hısımlığın mevcut olmadığı, vefat eden davalının ise usulüne uygun onaylanmış parmak izinin bulunmadığı- Davacının ibraz ettiği belgede davalıların imzalarının bulunmadığı, diğer bir anlatımla davaya konu işleme taraf olmadıkları, yargılama sırasında vefat eden okuma yazma bilmeyen anneleri yönünden belgenin HUMK'nın 297. madde uyarınca bağlayıcı olmadığı, dayı-yeğen arasındaki işlemlerin miktar itibariyle tanık beyanlarıyla ispatlanamayacağı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkin davada, davalı noterdeki satış sözleşmesiyle sicilde malik olarak gözüken kişiden aracı satın aldığını ve iyi niyetli olduğunu savunmuş ise de; ilk satış sözleşmesinin satıcı davacının iradesi hile ile sakatlanmış olduğundan geçersiz olduğu ve bu satışta alıcı olan kişinin emin sıfatıyla zilyet olduğundan bahsedilemeyeceği, araç sicili yönünden kanun koyucunun öngördüğü bir sicildeki kayda güven koruması bulunmadığından geçersiz ilk satıştan sonraki devirlerin de davalıya hak bahşetmeyeceği, davalının aracı oto galeriden satın aldığı hususunu ispatlayamadığını, dolayısıyla somut olayda TMK’nın 989/2 nci maddesinin de uygulanamayacağını, bu sebeple davalının iyi niyetli olup olmaması hukuken değer taşımadığından dava dışı kişiler hakkındaki ceza yargılaması çerçevesinde iyi niyetin tartışılmasına da gerek bulunmadığı-
Konteynerleri haksız olarak alıkoyan davalıdan haksız fiil hükümlerine göre tazminat talep edilmiş olup haksız alıkoyma sürecinde davacının zararının mütemadi olduğunun kabulü gerektiği- Geçen süre zarfında, davalı tarafından konteynerlerin kullanılmadığı veya başkasına kullandırmadığı, davacı tarafından da sadece haksız alıkonma yüzünden uğranılan zararın talep edildiği anlaşıldığından, somut olaya fuzuli işgal veya gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeye ilişkin zamanaşımı sürelerinin uygulanamayacağı- Davalının eylemi nedeniyle yoksun kalınan kazancın tazminat olarak talep edildiği uyuşmazlıkta, zararının sürekli ve belirlenebilir nitelikte olması nedeniyle her günün zararına ait haksız fiil zamanaşımı süresinin o günden itibaren işlemeye başlayacağı- Davalının süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu gözetilerek, 6101 s. TBK.nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun m. 5. hükmü de dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- "Davacının talebinin kötü niyetli zilyedin sorumluluğunun düzenlendiği TMK’nin 995. maddesi kapsamında değerlendirilerek (ecrimisilde uygulanması gereken) beş yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dahili davalılar murisinin -dava dışı kişi tarafından dolandırılmak suretiyle- maliki olduğu aracın rızası dışında elinden alındığı anlaşıldığından, önceki zilyedin iradesi dışında elinden çıkan taşınır, ne kadar el değiştirirse değiştirsin yeni zilyet kötüniyetli sayılacağından, üçüncü kişi durumundaki davacının aracın mülkiyetini kazanması söz konusu olmayacağı-
Çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi istemi-
8. HD. 01.04.2021 T. E: 722, K: 3069-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.