Adi kefil hakkında kira borcundan dolayı takip yapılabilmesi için borçlu kiracı hakkında yapılan takibin semeresiz kalmış olması veya borçlunun iflâs etmiş olması gerekeceği
Metninde (önyüzünde veya arkasında) «bedeli teminattır» (teminat senedidir) şeklinde açıklama bulunan senedin «bono» niteliğini kaybetmeyeceği—
İcra takibinin borçlusu olmayan kişi yönünden yapılan işlemlerin zamanaşımını kesmeyeceği-
Şikayete konu icra takiplere konu alacağın farklı alacaklar olması, eldeki takipteki faiz alacağının daha önce takip ve tahsil edilmemiş olması nedeniyle mükerrer bir takipten bahsedilemeyeceği-
Alacaklı tarafından icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinin de zamanaşımını keseceği, TTK'nun 663/2. maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir sürenin işlemeye başlayacağı- Takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verileceği-
Takip konusu senedin düzenlenme yerinin “D. Beyazıt” olduğu, bu hali ile düzenlenme yerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek açıklıkta yer almadığı görüldüğünden, düzenlenme yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfının bulunmadığı-
"Tahliye davası"nın, kira sözleşmesindeki birden fazla kiralayanların tümü tarafından açılması gerekeceği–
Takip dayanağı yapılan iş sözleşmesi kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği gibi, borçlu tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesinde de, borç kabul edilmediğinden, sözleşme şartlarının yerine getirilip getirilmediği ve dolayısıyla alacağın varlığı ile  tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği-
Kira sözleşmesini vekaleten imzalayan kimsenin, kendi adına takip yapma ve dava açma hakkı bulunmadığı–
İcra mahkemesince, icra takibine konu senedin teminat senedi olup olmadığına dair değerlendirme yapılması gerektiği- "İcra mahkemelerinin dar yetkili mahkemeler olduğu, bu konuda değerlendirme yapma yetkisine haiz olmadığı ve ihtilafın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden" bahisle "davanın reddi" yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.