12. HD. 01.11.2023 T. E: 786, K: 7011
Taşınır rehninin satışının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren en geç 1 sene (şimdi; 6 ay) içinde, ‘taşınmaz rehninin satışının ise aynı tarihten itibaren en geç 2 sene (şimdi; 1 yıl) içinde istenebileceği’ne dair olan İİK. 150/e hükmünün emredici hüküm olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği; bu sürelerden sonra takip düşmüş olacağından yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerekeceği-
Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmemesi hususu İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, bu maddede tazminat öngörülmediği halde mahkemece alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu sebeple bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekeceği-
Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin davada; davacı tarafından 09.01.2015 tarihinde başlatılan icra takibinde 2014 yılı Eylül ayı ile 2015 yılı Ocak ayı arası dönem 35.640 TL kira alacağının tahsilinin istendiği; ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin, dayanak sözleşme ve kira miktarına karşı çıkmaksızın, 2014 yılı Eylül ayından 6.600-TL borcu olduğunu kabul ederek, yasal sürede ödeyeceğini, bunun dışındaki istemler hakkında ise dava konusu taşınmaza ilişkin ruhsatın H.C. tarafından iptal edilmesi nedeniyle davacı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığı ve bu nedenle başkaca kira borçları bulunmadığını belirterek takibe itiraz ettiği; borçlunun itirazında belirtmiş olduğu nedenlerin icra mahkemesinde dinlenilmesinin mümkün olmadığı; davalının itirazı borca itiraz niteliğinde olup, ileri sürülen diğer nedenlerin İİK269/c maddesinde belirtilen itiraz nedenlerinden olmadığı; bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine dayanak yapılan belgenin, İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmamasına karşın borçlu vekilinin itirazında borç doğuran hukuki ilişkiye karşı çıkmaması ve, yapılan ödemenin faturadan doğan alacağa istinaden olduğunu kabul etmesi halinde artık itirazın kaldırılması isteminin icra mahkemesince incelenmesi sırasında, alacaklının dayandığı belgenin İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen belgelerden olup olmadığının araştırılmayacağı-
Borçlu icraya itiraz ederek icra takibini durdursa dahi,icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini İİK 58 ve 61.maddelerine dayalı olarak talep etmede hukuki yararı olduğu-
Takip dayanağı 1581 s. Tarım Kredi borç senedi ilam niteliğinde olup belgedeki imza inkar edilemeyeceği, edilmesi halinde ise icra mahkemesinde imza incelemesi yapılamayacağı-
Davacı borçlu talimatla yapılan haciz sırasında borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunmuştur. Davacının, kesinleşen takip nedeniyle uygulanan haciz sırasındaki kabul beyanının cebri icra baskısı altında yapıldığı kabul edilemeyeceği gibi, davacının borcu kabul ettikten sonra “takibin dayanağı çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını” ileri sürmesi MK.’ nun 2. maddesinde öngörülen iyi niyet kuralına aykırı olduğundan dinlenemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde “davanın kabulüne” karar verilmesinin hükmün bozulmasına neden olacağı-
Sözleşmede adı geçen şirketin unvanının tam olarak yer almadığı, sözleşme tarihinde borçlunun, anılan şirketin yetkilisi olmadığı Ankara Ticaret Odası Ticaret Sicil Memurluğu’nun 06.09.2011 tarihli yazısından anlaşıldığından, anılan şirketin borçtan sorumlu olduğu sonucuna varılamayacağı, bu durumda, borçlunun, dayanak sözleşmeyi imzalamakla borçtan şahsen sorumlu olduğundan mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.