12. HD. 25.09.2023 T. E: 2022/13178, K: 5306
İcra takibine dayanak yapılan ilamın incelenmesinde, alacağın; apartmanın kanalizasyon sorununun giderilmesi sırasında meydana gelen kazadan doğan tazminata ilişkin olup, alacaklı 634 sayılı Yasa'nın 35. maddesine göre apartman yönetimi hakkında takip yapabileceği gibi, aynı Kanun'un 20. maddesi uyarınca da ilama konu borcun yasal sorumlusu olan kat malikleri hakkında da takip yapabileceği-
Dava, kesinleşen takip sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada, temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden bahisle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekeceği-
Tahliye taahhüdüne karşılık olarak alacaklının 'taşınmaz üzerindeki 1/4 hissesini borçluya vereceğini' beyan etmiş olması halinde, tahliye taahhütnamesinin, koşula bağlandığının kabul edilmesi gerekeceği–
17.07.2011-14.08.2011 tarihleri arasında düzenlenen 13 adet fişten doğan alacağın tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi gereği iptali istemi-
Takip dayanağı bonolarda tanzim yeri unsuru bulunmadığından bononun niteliği, bir diğer anlatımla kambiyo senedi vasfını taşımadıklarından zamanaşımı süresinin, anılan senetlerin vade tarihi itibariyle uygulanması gereken Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesine göre on yıl olup, senetlerin vade tarihlerinin icra takibinin başlatıldığı sürenin geçmediğinin kabulü gerekeceği-
Davacıların kiralayan sıfatıyla kendi adlarına sözleşmeyi imzalamadıklarından, tek başlarına takip yapma ve dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı-
Borçlunun icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçede faize de itiraz etmiş olduğu görüldüğünden, mahkemece; borçlunun faize yönelik itirazı da incelenerek, asıl alacak yönünden itirazın kaldırılmasına, faize yönelik itirazın kaldırılması talebi yönünden ise oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Borca itiraz dilekçesinde “... TL ödeme yapılmış olup bunun üzerinden fazla yapılan ödemeye itiraz ediyoruz...” şeklindeki beyanla borç ilişkisi kabul edilmiş olduğundan, "takibin iptali"ne karar verilemeyeceği-
Takibe dayanak yapılan 01.01.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin Kira Bedeli başlıklı 6.2 maddesinde kira bedelinin 1.453,33 USD olarak kararlaştırıldığı, borçlu vekilinin 14.12.2015 tarihli dilekçe ile “Aylık kira bedeli ödeme emrinde gösterildiği miktarda değildir. Bu nedenle istenen kira bedellerini kabul etmiyoruz. Aylık kira bedeline, borca ve ferilerine itiraz ediyoruz” ifadeleri ile kira bedeline açıkça itiraz ettiği, bu durumda sözleşmeye göre aylık kira miktarı açısından talep edilen asıl alacak miktarı denetlenerek, talep edilebilecek kira miktarı belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.