Takibe dayanak yapılan 01.01.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin Kira Bedeli başlıklı 6.2 maddesinde kira bedelinin 1.453,33 USD olarak kararlaştırıldığı, borçlu vekilinin 14.12.2015 tarihli dilekçe ile “Aylık kira bedeli ödeme emrinde gösterildiği miktarda değildir. Bu nedenle istenen kira bedellerini kabul etmiyoruz. Aylık kira bedeline, borca ve ferilerine itiraz ediyoruz” ifadeleri ile kira bedeline açıkça itiraz ettiği, bu durumda sözleşmeye göre aylık kira miktarı açısından talep edilen asıl alacak miktarı denetlenerek, talep edilebilecek kira miktarı belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yerel Mahkemenin Özel daire bozmasına konu önceki kararı ile, direnme kararı olarak nitelendirdiği temyize konu kararının hem gerekçelerinin ve hem de hüküm fıkralarının birbirlerinden farklı olması karşısında, temyize konu kararın gerçekte bir direnme kararı değil, öncekinden tamamen değişik bir gerekçeye dayalı olarak oluşturulmuş ve hüküm fıkrası da farklı olan yeni bir hüküm niteliğinde bulunduğunun kabulü gerekeceği-
Alacaklı tarafından ödenmeyen iki yıla ait kira parasının tahsili istemiyle açılan davanın mahkemece davalı kefil yönünden reddi halinde, takibe konu asıl alacak miktarı üzerinden davalı kefil yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekeceği, davacının kötüniyetinin ispatlanamadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilemeyeceği-
Tahliye taahhüdünün noterlikçe tanzim veya tasdik edilmiş olmaması ve kiracının taahhütname altındaki imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesi halinde davacı kiralayanın icra mahkemesinde itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceği-
“Keşide yeri” unsurunu taşımadığı için çek niteliğinde bulunmayan belgeye dayalı takipte, alacağın 10 yıllık zamanaşımı süresine bağlı olduğu-
Kiralanan meyve bahçesi olarak kiraya verilmiş olup, ürün kirası hükümlerine tabi olduğundan ödeme emrinde 60 günlük ödeme süresi yerine 30 günlük süre verildiğinden bu ödeme emrine dayanak tahliye istenemeyeceği-
Zamanaşımını kesen işlemlerin alacaklı tarafından icra takibinin devamını sağlamaya yönelik olarak yapılan icra takip işlemleri olduğu, kıymet takdiri işleminin ve tapu müdürlüğüne yazılan müzekkerenin icra müdürü işlemleri olması sebebiyle zamanaşımı kesmeyeceği-
Davalı kiracı, ıkım öncesi kiralananı tahliye ettiğine ve anahtar teslimine ilişkin bir belge sunmadığından, takip konusu yapılan kira bedelleri, kiralananın yıkım tarihinden önceki döneme ilişkin bulunduğuna göre işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362/2. maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ edilmesi gerekirken otuz gün ödeme süreli ödeme emri düzenlenmiş ve tebliğ edilmiş olduğundan bu ödeme emrinin temerrüde esas teşkil etmeyeceği, bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takibe dayanak yapılan senette tanzim yeri bulunmadığı gibi, bonoyu tanzim edenin ad ve soyadı yanında bir idari birim de gösterilmediğinden, bu durumda, tanzim yeri belirlenmeyen bu belgenin kambiyo vasfının bulunmadığı, bu hususun icra mahkemesince re’sen nazara alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.