Kiralananın tahliye edildiğinin kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılmasının yeterli olmadığı, anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerektiği- Davalılar kiralananın anahtarının davacıya teslim edildiğini kanıtlayamadığından, icra takibine dayanak olarak gösterilen kira sözleşmesi uyarınca davacının kiraya veren, asıl davada davalının kiracı ve birleşen davada davalının ise kefil sıfatı ile sözleşmenin tarafı olduklarının kabulü gerektiği ve bu durumda anahtar teslim edilmediği sürece kiracının, kira bedellerini ödemek de dahil olmak üzere, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri devam edeceği-
Menfi tespit davasının "hukuki yarar" yokluğu nedeniyle reddi-
Dosya kapsamına göre davalı hakkında davacı aleyhine girişilen icra takibine dayanak yapılan sözleşmenin sahte olduğu gerekçesiyle’’özel belgede sahtecilik’’ suçundan açılmış kamu davası bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalının takipten haberdar olup olmadığı ve kötü niyetli olup olmadığı anılan ceza davasının sonucunda ortaya çıkacağından ve orada belirlenen maddi vakıalar hukuk hâkimini bağlayacağından ceza davasının sonucu beklenip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Senetteki imzanın inkar edilmemiş olması halinde, ismin yazılmış olmasının sonuca etkili olmayacağı—
Tahliye taahhüdünün, kira sözleşmesinden çok kısa bir süre sonra verilmiş olmasının, onun geçersizliğini (kötüniyetle düzenlendiğini «MK 2») göstermeyeceği–
Takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.06.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı; sözleşmede aylık kira bedelinin 3.500,00 TL olarak belirlendiği; bu bedelin net ya da brüt olduğunun açıklanmadığı; her ne kadar mahkemece; kira sözleşmesinde stopaj bedellerinin davacıya ait olduğuna dair hüküm bulunmaması ve kısmi ödemeler nazara alınarak karar verilmiş ise de, kira sözleşmelerinde kararlaştırılan kira bedelinin net mi, yoksa brüt mü olduğunun anlaşılamadığı hallerde, kararlaştırılan bedelin brüt olduğunun kabulünün gerektiği-
Kredi üyelik sözleşmesinden kaynaklanan takipe yönelik itirazın iptaline-
Davalının takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzayı açık ve kesin olarak inkar etmediğinden İİK.'nun 269/2. maddesi uyarınca sözleşmeyi kabul etmiş sayılacağı, ödeme emrinde belirtilen kira miktarına da karşı çıkmadığından bu miktar borcu ödediğini kanıtlaması gerekeceği-
Senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için düzenleyen tarafından imza ve paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekeceği-
İpotekli taşınmaz malikine takipten önce çıkarılan hesap kat ihtarının usulsüzlüğü gerekçesiyle icra emri iptal edildikten sonra, aynı takipte borçlu aleyhine yeniden düzenlenen hesap kat ihtarı tebliğ edilerek icra emri gönderilemeyeceği-.

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.